 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E: 1999/3830
K: 1999/3645
T : 23.9.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARININ KORUNMASI
KAMU DÜZENİ
KAMU MALI NİTELİĞİ
ÖZET : Taşınmazın eski eserlerle ilgisinin belirlenmesi bakımından 2863 sayılı Yasa gereğince araştırma ve inceleme yapılması, bu amaçla taşınmaz üzerinde korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı bulunup bulunmadığı sorulması ayrıca varsa Koruma Yüksek Kurulunun kararının getirtilip uygulanması gerekir.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kamu düzeni ile ilgili olup yürürlük tarihinden önceki olaylara uygulanır. Kültür ve tabiat varlıkları devlet malı niteliğindedir.
(2863 s. KTVK. m. 5,7,11)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 317 parsel sayılı 105560 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Haziran 1289 yoklama tarih 123 sıra nolu tapu kaydı ile irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunda reddedilen Hazine tapu kaydı miktar fazlası olduğuna dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ve dava konusu parselin krokide (B) ve (C) harfiyle işaretli 13400 ve 1200 metrekarelik bölümlerin Hazine, (A) harfiyle işaretli 90880 metrekarelik bölümün davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli parselin uzman bilirkişi krokisinde A harfi ile işaretli 90880 metrekarelik bölümünün tesbitin dayanağı haziran 1289 daimi tarih 123 numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı tapunun değişmez sınırlı olduğu gerekçesiyle o bölümünün davalılar adına tesciline aynı krokide B harfi ile işaretli 13400 metrekarelik bölümün kullanılmayan taşlık yer ve C harfi ile işaretli 1280 metrekarelik bölümün eski harabe yeri olduğu gerekçesiyle hazine adına tesciline karar verilmiş ise de, mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine uygun olmadığı gibi 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası hükümlerine göre yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmaya yeterli değildir. 23.7.1983 tarihinde yürürlüğe giren 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası 1710 sayılı eski eserler ve 5805 sayılı Yasayı yürürlükten kaldırmış, bu yasa ile bu yasanın kimi maddelerini değiştiren 17.6.1987 tarih 3386 sayılı yasa yeni esas ve usuller getirmiştir. Sözü edilen yasa kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle getirdiği usul ile ilgili kurallar yasanın yürürlüğe girmesinden önce ortaya çıkmış olaylarla ilgili davalarda da uygulanması gerekir. Yasanın 7. maddesinde tesbit yönteminin yasanın daha önceden açılmış davalara da uygulanacağını göstermektedir. Yasanın 5. maddesinde Kültür ve Tabiat varlıklarının devlet malı niteliğinde olduğu, 11. maddesinde bu varlıklarla koruma alanlarının zilyetlikle kazanılamayacağı öngörülmüş, 7. maddesi bu varlıkların tesbit işinin Kültür ve Turizm Bakanlığınca yapılacağını, tapu kütüğüne tescil kararının yüksek kurulca verileceğini, 8. maddesi varlıkların koruma alanlarının bölge kurullarınca tesbit edileceğini, bu kurulun kararlarına Yüksek Kurul nezdinde itiraz edilebileceğini, 61. maddesi kamu kurum ve kuruluşlarıyla gerçek ve tüzel kişilerin bu kararlara bağlı olacağını hükme bağlamıştır. Açılan dava nedeniyle yasanın getirdiği düzenleme doğrultusunda mahkemelerce de tescil kararı verilmesi zorunludur. Müze Müdürlüğünde araştırmacı olduğu bildirilen Yaşar tarafından düzenlenen bilirkişi krokisinde O harfi ile belirtilen 1280 metrekarelik bölümün 1. ve 3. derece arkeolojik sit alanında kaldığı üzerinde roma dönemine ait tarihi kalıntı bulunduğu açıklanmış ise de bilirkişi raporu yetersizdir.
Bu nedenle yukarıda açıklanan konular göz önünde bulundurularak çekişmeli taşınmazın üzerinde koruması gerekli Kültür ve tabiat varlığının bulunup ~ulunmadığı Kültür Bakanlığından sorulmalı, bulunduğunun tesbit edilmesi halinde tapu kütüğüne tescili gerekip gerekmediği yönünden Koruma Yüksek Kurulundan karar istenmeli, bu varlıkların koruma alanlarının tesbiti bakımından bölge müdürlüğüne yazı yazılıp haritaya bağlanması temin edilmeli, kurul kararlarına karşı taraflara yüksek kurula itiraz için 30 günlük süre tanınmalı tapu kütüğünün beyanlar hanesine korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı ve alanı olduğu şerhi verilmek suretiyle (kurul kararlarına göre kesinleşen Kültür ve Tabiat Varlığı ile koruma alanının Hazine adına tapuya tesciline) karar verilmelidir. Kültür ve Tabiat Varlığı ile koruma alanı dışında kalan bölümler için koşulları varsa davalı kişi ya da kişiler adına tapuya tescil kararı verilmesi gerekeceğinden tesbitin dayanağı tapu kaydının 2 dönüm yüzölçümlü olup taşınmazı tamamen çevrelemediği açık yön bulunduğu, çekişmeli taşınmaza yakın komşu 164, 139, 140, 141,137, 722 numaralı parsellerinde tutanak örnekleri ve 'dayanakları getirtilerek yeniden uygulanmalı, uzman bilirkişiye keşfi izleme olanağı veren birleşik harita yaptırılmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Kabule göre de, uzman bilirkişi krokisinde C harfi ile işaretli 1280 metrekarelik bölümün eski harebe kalıntısı olduğu belirlenerek hazine adına tescile karar verildiği halde tapu kütüğünün beyanlar hanesine korunması gerekli kültür varlığı olduğu konusunda şerh verilmemiş olması da isabetsizdir.
Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 23.9.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.