 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/794
Karar No : 1998/4382
Tarih : 27.10.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
MURİS'İN TEREKESİNİN İNTİKALİ
VEKALET SÖZLEŞMESİ
ÖZET : Tespite itiraz davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir; Şöyle ki: 80 Nolu parselin Muris M. Yılmaz'dan kaldığı, tenekesi iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğu halde, kızı Kamile'ye sattığı bağışladığı yada taksim sonucu isabet ettiği de kanıtlanamadığından, tek başına taşınmazı 3. kişi İsrafil'e satışı geçersizdir.
Ayrıca; 146 Nolu parsel davacının Annesi Zahide'den kaldığı anlaşıldığı ve onun kocasından (Muristen) önce öldüğü halde, muhtarlıkça Nüfusa ölüm kaydının geç verildiği Edinme sütunununda da taşınmazın Zahide vekili Şinasi tarafından M. Efe ye satıldığından öncelikle; Zahide'nin ölüm tarihi saptanmalı; ceza Mahkemesine ait dava dosyası getirtilip orada dinlenen tanıklar göz önünde tutulmalı, Noter senedi getirtilip Şinasi'nin satışa yetkili bulunup bulunmadığı belirlenmeli;Zahide'nin ölüm tarihine göre vekalet ilişkisinin son bulup bulmadığı ve ona göre yapılan satışa değer verilip verilmeyeceği karar yerinde tartışılmalı, delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 11,30/2)
(743 s. MK. m. 581,629)
(818 s. BK. m. 388/son, 397)
Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Şerife tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 111 ada 6, 80, 146 ve 101 ada 88, 95 parsel sayılı sıra ile 3522.87, 1844.21, 2708.20, 4962.04, 21529.15 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kısmen tapu ve vergi kayıtlarına, miras paylaşım, satın alma ve zilyetlik nedeni ile ayrı ayrı Ihsan ve Lütfiye, İsrafil, Mustafa, Saide, Şakir ve Hasan adlarına tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde Şerife taşınmazların miras bırakanları Mehmet ve Eşi Zahide'den gelip miras payı bulunduğu satış senetlerinin geçersiz olduğunu mirasçılar adına tescili için dava açmıştır. Mahkemece 111 ada 80 parselde davacının davasının miras payı bakımından kabulü ile 1/4 payı davacı Şerife adına, 3/4 payın davalı İsrafil adına tapuya tesciline, diğer dört parça taşınmazda davanın reddine davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Şerife tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6 nolu parselin tespitine esas alınan tapu kaydı kapsamında kaldığının tapu maliklerinden miras bırakan Hasan'ın payını 1960 yılında oğlu Mehmet'e bağışladığının, Mehmet'le diğer tapu malikleri arasında yapılan tapu dışı taksimle Mehmet'e isabet edip 1978 yılında davalılardan Lütfiye ve Ihsana haricen satıp zilyetliğini devrettiğinin 88 nolu parselin aynı şekilde tespitine esas alınan tapu kaydı kapsamında kaldığının, kayden 1/4 pay maliki Ahmet payının trampa, Hasan payının da taksim sonucu Mehmet'e isabet edip Mehmet'inde 1.1.1980 tarihli senetle kızı Saide'ye satıp zilyetliğini devrettiğinin 95 nolu parsele revizyon göre tapu kaydının taşınmazla ilgisinin olmadığının Molla'nın iken Mehmet eşi Zahide'ye kalıp Zahide'nin de harici senetle 1 979'da üçüncü kişiler Şakir ve Hasan Tekin'e satıp zilyetliğini devrettiğinin yerinde yapılan keşif, uygulama ve ağırlıklı bilirkişi ve tanık sözleriyle saptanmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacının 111 ada 6, 101 ada 88 ve 95 nolu parsellerle ilgili temyiz itirazlarının reddi ile bu parsellerle ilgili usul ve yasaya uygun aleyhindeki hükmün (ONANMASINA),
2- Davacının 111 ada 80 ve 146 nolu parsellerle ilgili hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. 80 nolu parselin Mehmet'ten kaldığı belirlenmekte beraber kızı Kamile'ye geçiş nedenleri araştırılmamıştır. Mehmet'in ölüm tarihine göre terekesi iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğuna göre, Mehmet'in taşınmazı kızı Kamile'ye sattığı veya bağışladığı yada taksimen Kamile'ye isabet ettiği kanıtlanamadığı sürece Kamile'nin tek başına taşınmazı üçüncü kişi İsraf ile satışının geçerliliği yoktur. Bu yönün mahkemece dikkate alınmamış olması doğru değildir. 146 nolu parselin, vergi kaydı Mehmet adına olmakla beraber bilirkişi ve tanıklarca davacının annesi Zahide'den geldiği bildirilmiştir. Tutanağın edinme yerinde taşınmazın Zahide vekili Şinasi görgülü tarafından Mustafa Efe'ye satıldığı yazılı olmakla beraber satışa yetki veren vekaletnameye dosyasında rastlanılmamıştır. Her ne kadar getirtilen nüfus kayıt örneğinde Zahide'nin ölüm tarihi 27.12.1989 olarak görülmekte ise de bilirkişi ve tanıklar kendisinin daha önce öldüğünü bildirmişler, bu hususla ilgili muhtar hakkında Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava sonunda ölüm olayını nüfusa bildirmemek suçundan mahkumiyeti yoluna gidilmiş ve fakat hükmün kesinleşip kesinleşmediği anlaşılmamıştır. Ölümle vekalet ilişkisi son bulacağından vekaletnamede vekaletin ölümden sonrada devam edeceği yolunda kayıt bulunmaması halinde Şinasi'nin Mustafa'ya yaptığı satışın geçerliliği tartışma konusu olacaktır. Mahkemece bu yönler. üzerinde durulmamış olması da doğru değildir. 0 halde; bilirkişi ve tanıklardan 80 nolu. parselin Mehmet'ten kızı Kamile'ye hangi hukuki nedene davalı olarak geçtiği Mehmet eşi Zahide'nin gerçekten hangi tarihte öldüğü ayrı ayrı sorulup saptanmalı bu arada ceza mahkemesine ait dava dosyası getirtilip orada dinlenen tanık sözleride gözönünde tutulmalı, 5.5.1987 tarihli senette sözü edilen noter senedi getirtilip Şinasi'nin satışa yetkisi bulunup bulunmadığı belirlenmeli, Zahide'nin ölüm tarihine göre vekalet ilişkisinin son bulup bulmadığı ve ona göre yapılan satışa değer verilip verilemeyeceğinin karar yerinde tartışması yapılmalı ve ona göre toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Davacı Şerife'nin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle 111 ada 80 ve 146 nolu parsellerle sınırlı olmak üzere hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 27.10.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.