 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/5848
Karar No : 1999/1445
Tarih : 14.4.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
HAZİNE ADINA KAYITLI TAŞINMAZ MALLARDA İKTİSAP
KAZANDIRICI ZAMANAŞIMİ ZİLYETLİĞİ
ÖZET : Dava konusu taşınmazlar 4753 sayılı Yasa hükümlerine göre Ekim 1958 tarihli kayıtla Hazine adına tespit edildiği, daha sonra Kasım - 1958 tarihli Valilik oluru ile tapu kaydının kapsadığı parseller davacılara temlik edildiği; onlar adına kayıt oluşturulmadığı gibi 1976 yılında da; tahsis amacına uygun olarak kullanılmaması üzerine Tarım Toprak Komisyonunca, taşınmazlar dağıtılan davacılardan geri alındığı ve iptal işlemi bu şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
3402 sayılı Kadastro Yasasının 46/1. maddesinde ise; Hazine adına tapu kaydı oluşturulduktan sonra tahsis ve temlik edilmeyen ve zilyetlikle kazanılma olanağı bulunan taşınmazlarla ilgilidir. Hal böyle olunca davacıların bu yasa hükümlerinden yararlanamayacağından davanın reddine taşınmazların Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 1 3/B-c, 46/1)
Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında G.... Köyü 104 ada 38 parsel sayılı 73860 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde Oruç ve Mehmet kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin bilirkişi krokisinde A harfi ile gösterilen 36929.88 metrekarelik kısmın Oruç, B harfi ile gösterilen 36929.88 metrekarelik kısmın ise Mehmet adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz 4753 sayılı yasa hükümlerine göre Hazine adına oluşturulan Ekim 1958 gün 47,48, 108,109, 110, 111 numaralı tapu kayıtlarının kapsamalarında kalması nedeni ile Hazine adına tespit edilmiş, mahkemece yapılan uygulamada da bu olgu doğrulanmıştır. Mahkemece Hazine adına tapu kaydının Oluştuğu güne kadar adlarına tescil kararı verilen davalılar yararına 3402 sayılı Yasanın 14. ve 46/1 maddesindeki koşullar oluştuğundan söz edilerek dava kabul edilmiş ise de 1958 yılında düzenlenen belirtme tutanağında taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığı bilirkişiler tarafından ifade edildiği, Milli Emlak kayıtlarının da bunu doğruladığı yazılıdır. Dinlenen 1932, 1933, 1934 doğumlu bilirkişi ve tanık sözleri belirtmelik tutanağı içeriğinin yanlış olduğunun kabulü için yeterli olmadığı bir yana Hazine adına 1958 yılında tapu kaydı oluşturulduktan sonra 3.11.1958 tarihli valilik oluru ile dava konusunda parseli kapsadığı anlaşılan toprak tevzi 1 ada 14, 15, 40 numaralı parsellerin sıra ile Abdul, Güzel, Hüdeyda'ya tahsis ve temlik edildiği, ancak bu kişiler adlarına tapu kaydının oluşturulmayıp Hazine üzerine kaldığı daha sonra valilik olurunu taşıyan 13.7.1976 gün ve 41 numaralı toprak tevzi komisyonu kararıyla taşınmazın tahsis amacına uygun olarak kullanılmaması üzerine tahsis işleminin iptal edilerek dağıtılan kişilerden geri alındığı ve bu konudaki idari işlemin kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Yasasının 46/1 maddesi Hazine adına tapu kaydı oluşturulduktan sonra tahsis ve temlik edilmeyen ve ayrıca zilyetlikle kazanılma olanağı bulunan taşınmazlarla ilgilidir. Hal böyle olunca davacıların bu yasa hükmünden yararlanma olanağı bulunmamaktadır. Bu olgular göz önünde bulundurularak mahkemece davanın reddine taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 14.4.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.