 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1998/2514
K. 1998/2426
T. 28.5.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
İTİRAZLARIN KOMİSYONCA KARARA BAĞLANMASI
ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ
KARAR ÖZETİ: Dava konusu taşınmazların kadastro tesbitleri 1954 tarihinde yapılmıştır. Andan tarihlerde yürürlükte bulunan 5602 sayılı tapulama yasasında itirazların komisyonca karara bağlanacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. 3402 s. Kadastro yasasının 27. maddesinde süresinde yapılan itiraz dava yerine geçer. Her davanın açıldığı (tesbite itiraz edildiği) tarihteki esas ve usul dairesinde görülür.
Açıklanan bu nedenlerle tarafların itiraz ve iddiaları doğrultusunda deliller toplanıp sonucuna göre işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken dosyanın Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesi doğru değildir.
(3402 s. Kadastro K. m. 27)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Mahmut tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak 198 parsel numaralı 1820 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Mahmut, 199 parsel numaralı 8150 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise İsmail adlarına tesbit edilmiştir. Abdullah her iki parsele, Ali ise, 179 nolu parsele yönelik olarak taşınmazların miras bırakanları Nebi oğullarından Mehmet'in tapulu yerleri olduğunu ileri sürerek itiraz etmişlerdir. Mahkemece, davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda 766 sayılı Yasanın öngördüğü biçimde itirazların komisyonca incelenip karara bağlanması için dosyanın Ceyhan kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılardan Mahmut tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazların kadastro tesbitleri 25.5.1954 ve 27.5.1954 tarihlerinde yapılmıştır. Anılan tarihlerde yürürlükte bulunan 5602 sayılı Tapulama Yasasında itirazların komisyonca incelenip karara bağlanacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Yasanın 27. maddesinde öngörülen süre içerisinde tesbite itiraz edilmekle iş mahkemeye intikal etmiş olur. Başka bir anlatımla süresinde yapılan itiraz dava yerine geçer. Her davanın açıldığı (somut olayda tesbite itiraz edildiği) tarihteki esas ve usul dairesinde görülüp karara bağlanması gereği hukukun genel ilkelerindendir. Açıklanan bu hususlar karşısında tarafların itiraz ve iddiaları doğrultusunda gösterecekleri deliller toplanıp sonucuna göre işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere dosyanın kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalılardan Mahmut'un temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 28.5.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.