 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1998/1721
K. 1998/1531
T. 2.4.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
KAYIT MİKTAR FAZLASI
BİR ÇALIŞMA ALANINDA BELGESİZ ZİLYETLİK YOLU
İLE KURU TOPRAKTA 100, SULU TOPRAKTA 40 DÖNÜM
TAŞINMAZ EDİNME
KARAR ÖZETİ: Davalı adına belgesiz zilyetlik yoluyla başka bir taşınmaz tesbit edilmediği anlaşılmışsa da; davalının dayandığı tapu kaydı hali arazi sınırlı ol
ması nedeniyle değişir niteliktedir. Kayıt miktarı kadar olan dava dışı 11. numaralı parseli davalılar adına yapılan tesbiti de kesinleşmiştir. Kayıt fazlası olan dava konusu 12. Nolu Parsel'in yüzölçümü ise 132.600 metrekaredir.
O halde; taşınmazın devletçe sulanan arazilerden olup olmadığı, sorulduktan sonra 3402 sayılı yasanın 14. maddesine göre bir kimsenin aynı kadastro çalışma alanı içinde belgesiz olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinebileceği arazi miktarı sulu toprakta; 40, kuru toprakta ise 100. dönümü geçemez, sınırlaması gözönünde bulundurularak aynı yasanın 32. maddesi gereğince ifraz krokisi alınmalı, hasıl alacak sonuca göre karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14,32)
(3083 s. SAAD. K. m. 2/C)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 154 ada 12 parsel sayılı 132.600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 11 sayılı parsele uygulanan tapu kaydı miktar fazlası olarak davacı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davalı Ahmet Ragıp ve arkadaşları kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan itirazı kadastro komisyonu tarafından kabul edilmiştir. Davacı Hazine komisyon kararının. iptali için dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine taşınmazın komisyon kararı gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillere göre diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak kadastro tesbiti 1986 yılında yapılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Yasasının geçici 4. maddesi gereğince bu davada da uygulanması gereken aynı yasanın 14. maddesine göre bir kimsenin aynı kadastro çalışma alanı içinde belgesiz olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinilebileceği toplam arazi miktarı sulu toprakta 40, kuru toprakta ise 100 dönümü geçemez. Sulu arazi 3083 sayılı Yasanın 2/C maddesi gereğince devletçe sulanan arazidir. Davalı adına belgesiz zilyetlik nedeniyle başka bir taşınmaz tesbit edilmediği anlaşılmaktadır. Ne var ki davalının dayandığı tapu kaydı hali arazi sınırlı olması nedeniyle değişir niteliktedir. Kayıt miktarı kadar olan dava dışı 11 numaralı parselin davalılar adına yapılan tesbiti kesinleşmiştir. Kayıt fazlası olan dava konusu parselin yüzölçümü 132.600 metrekaredir.
O halde; mahkemece yapılması gereken iş taşınmazın devletçe sulanan arazilerden olup olmadığı, merciinden sorulduktan sonra 3402 sayılı yasanın 14. maddesindeki sınırlama gözönünde bulundurularak aynı yasanın 32. maddesi gereğince uzman bilirkişiden ifraz krokisi almak, bundan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 2.4.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.