 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1998/1356
K. 1998/1291
T. 23.3.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
ÇAPA DAYANAN İKTİSAP
MEDENİ KANUNUN 931. MADDESİNDEKİ İYİNİYET
KARİNESİ
KARAR ÖZETİ: Davalı, kadastro sonucu oluşan dava konusu parseli çapa dayanarak satın almıştır. Kural olarak kayda dayanarak iktisapta bulunan kişi MK.nun 931. maddesindeki iyi niyet karinesinden yararlanır.
Davacı bu karinenin aksini iddia ederek, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürdüğüne göre, itiraz mahiyetinde olan bu iddia, mahkemece kendiliğinden araştırılarak sonucuna göre bir karar vermelidir.
(743 s. MK. m. 931)
(YİBK., 14.2.1951 gün ve 17/1 s.)
(YİBK., 8.11.1991 gün ve 4/3 s.)
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı İsmail tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 10 parsel sayılı 370 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Ruşan ve Aziz adına tespit edilmiş, tespit kesinleştikten sonra davacı bu yeri tapuda satın almış, davacı Ahmet tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı İsmail tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere ve yerinde yapılan keşif, uygulamalarına göre davacının dayandığı ve kadastroca herhangi bir parsele revizyon görmeyen mahkemenin tescil kararı ile oluşturulan ayrıca krokisi bulunan tapu kaydının çekişmeli 18 ada 10 nolu davalıya ait tescil ilamıyla alınan ve krokisi bulunan tapu kaydının da aynı ada 16 numaralı parsele uyduğu kanıtlandığından davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir, REDDİNE.
Ancak, davalı kadastro sonucu oluşan dava konusu 10 numaralı parseli çapa dayanarak satın alan kişi durumundadır. Kural olarak kayda dayanarak iktisapta bulunan kişi iyi niyetli olup, MK.nun 931. maddesinin koruyuculuğu altındadır. Davalı kayda dayanarak iktisapta bulunduğunu, bu nedenle iyi niyetli olduğunu savunmuş, davacı da tespitte hata yapıldığını, temyiz dilekçesine verdiği cevapta da davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürmüştür. Çekişmeli parselin bitişiğinde davalının taşınmazı bulunmaktadır. Kötü niyet defi değil, itirazdır. Bu nedenle mahkemece kendiliğinden incelenmesi gerekir. (Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 14.2.1951 tarih, 17/1 ve 8.11.1991 tarih, 4/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları).
O halde, davalı iktisabının kötü niyetli olup olmadığı konusu araştırılıp soruşturulmalı, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 23.3.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.