 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1997/6036
K. 1997/5838
T. 1.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
ORMAN VE HARMAN SINIRI
TAPU KAPSAMININ BELİRLENMESİ
KARAR ÖZETİ: Çekişmeli taşınmazın güneyinde orman olup bilirkişi taşınmazın öncesinin orman olmadığını açıklasa da komşu parsellere uygulanan vergi kayıtları güney sınırını koru olarak okumaktadır. Bir an için taşınmazın öncesinin orman olmadığı düşünülse bile batı sınırında eylemli durumda genel harman yeri bulunmasıve kaydın da bunu doğrulaması karşısında davacının dayandığı tapu kaydının değişebilir sınırlı olduğu kabul edilip kapsamı yüzölçümüne değer verilerek saptanmalıdır. Dayanılan tapu kaydı yüzölçümünden de fazla olarak dava dışı parsele uygulanıp kesinleştiğine ve kamu malı niteliğindeki genel harman yeri zilyetlikle kazanılamayacağına göre dava reddedilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 13,16,20,21)
Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 110 ada 153 parsel sayılı 11500, 63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 152 ve 154 parsellere uygulanan tapu ve vergi kaydı miktar fazlası olduğu nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde Hasan Hüseyin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin davacı Hasan Hüseyin adına tapuya tesciline karar verilmiş: hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava dışı 152 nolu parselin tespitine esas alınan Temmuz 1928 tarih, 33 numaralı sicilden gelen tapu kaydının çekişmeli 153 nolu parseli de kapsadığı gerekçe gösterilerek davanın kabul üne karar verilmiştir. Ne varki tapu kaydının batısı harman yeri güneyi tepe okumakta eylemli durumda batı tarafta harman yeri niteliği ile tespiti yapılıp kesinleşen 189 nolu parsel, güney yönde ise orman niteliği ile tespiti yapılıp kesinleşen 188 numaralı parsel bulunmaktadır. Orman bilirkişisi taşınmazın öncesinin orman olmadığını raporunda açıklamıştır. Ancak; komşu 155, 157, 159,160,163 numaralı parsellere uygulanan vergi kayıtları; güney sınırı koru, davacının dayandığı dava dışı 152 ve 154 numaralı parsellerin tespitlerine esas alınan 81 tahrir numaralı vergi kaydı ise batı sınırı harman yerini okumaktadır. Bir an için dava konusu taşınmazın öncesinin orman olmadığı düşünülse bile taşınmazın sınırında eylemli durumda genel harman yeri bulunması ve kaydında bunu doğrulaması karşısında davacının dayandığı tapu kaydının değişebilir sınırlı olduğunun ve 3402 sayılı Yasanın 20. maddesi gereğince kapsamının yüzölçümüne değer verilmek suretiyle belirlenmesi gerekir. Tapu kaydı yüzölçümünden de fazla olarak 152 numaralı parsele uygulanıp kesinleştiğine ve kamu malı niteliğindeki genel harman yerlerinin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile kazanılamayacağı gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (BOZULMASINA), 1.12.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.