 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1997/2074
K. 1997/2151
T. 14.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
HAM TOPRAK
KADASTRO BİLİRKİŞİSİ
KARAR ÖZETİ: Taşınmazın, kadastroca, kimsenin zilyet etmediği ham toprak niteliğindeki yerlerden olduğuna dair tespit tutanağına bilirkişi sıfatıyla katılan kişi, daha sonra bu taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tespite itiraz edemez.
(3402 s. Kadastro K. m. 14, 16, 17, 18)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 1178 parsel sayılı 2.580.163 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak vasfı ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde İsmail ve arkadaşları vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Halil ise, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece, davaların kabulüne ve dava konusu parselin (A) harfli bölümün davacılar adına, (B) harfli bölümün müdahil adına, (C) harfli bölüm ile kalanın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm; davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, taşınmazın krokide (A) harfi ile işaretli 4347 metrekarelik bölümü üzerinde adına tescil kararı verilen İsmail ve paydaşları yararına vergi kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı mülk edinme koşullarının gerçekleştiği keşif, uygulama, bilirkişi ve tanık sözleri, uzman bilirkişi raporu ile saptanmış olmasına göre, Hazinenin temyiz itirazlarının reddi ile bu yerle ilgili usul ve yasaya uygun aleyhindeki hükmün (ONANMASINA).
2- Hazinenin, taşınmazın (B) ile işaretli hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece katılan Halil yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine, toplanan delillere uygun düşmemektedir. Kadastroca taşınmazın, kimsenin zilyet etmediği ham toprak niteliğinde bulunan yerlerden olduğu nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Katılan Halil, bilirkişi sıfatı ile tutanağı imzalamış olup imzanın kendisine ait olmadığı yolunda bir iddiası da bulunmamaktadır. Tutanağı imza etmesinin iradesini ortadan kaldıran (fesada uğratan) nedenlerden ileri geldiğini de iddia edip kanıtlayamamıştır. Hal böyle olunca, taşınmazın öncesinin ham toprak olduğu yolundaki tutanağa geçen beyanı usulen kendisini bağlayacağından, bu beyanına aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine değer verme olanağı yoktur. Bu durumda mahkemece, katılan davacı Halil'in davasının reddine karar vermek gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere kabulü yoluna gidilmiş olması doğru değildir.
Davalı Hazinenin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile bu yerle ilgili hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 14.4.1997gününde oybirliğiyle karar verildi.