 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1997/1542
K. 1997/2173
T. 15.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YENİDEN YAPILAN KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
NOKSAN İNCELEME
KARAR ÖZETİ: Kadastro tespiti idari bir işleme değil, 2981 sayılı Yasanın 10/b maddesine göre yapılmışsa, tespite itiraz sonucu mahkemece idari işlemin iptali kararı verilemez.
Üzerinde, İmar Yasasına aykırı toplu bina bulunan paylı veya özel parselasyona dayalı arsa ve arazilerde mülkiyet uyuşmazlığı varsa, tüm parsellere ait tutanak asılları ve ekleri getirtilip deliller toplanarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
(2981 s. MAYK. m. 10/b)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacılar Memduh ve Abbas tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
2981 sayılı Yasanın 10/b maddesi gereğince, yeniden yapılan kadastro sırasında tapu kaydı ile kullanım durumu ve kısmen harici satınalma (28 nolu parsel) nedeniyle 1413 ada, 21 ve 23 parsel sayılı 3988.05 ve 5106.89 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, ayrı ayrı davacılar Abbas ve Memduh, aynı ada 22, 25, 26, 27, 28, 36 ve 1415 ada, 1 ila 7 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar ise, ayrı ayrı davalı ve dahili davalılar adlarına tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde davacı Memduh'un tapu kaydı ile harici taksime, davacı Abbas'ın ise, tapu kaydına göre kendi parsellerinin miktarlarının eksik olduğunu ileri sürerek açtıkları davalar birleştirilmiştir. Mahkemece, davaların reddine ve dava konusu parsellere ait tutanakların Kadastro Müdürlüğüne iadesine karar verilmiş; hüküm, davacılar Memduh ve Abbas tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, kadastro tesbiti idari bir işleme değil 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 10/b maddesi uyarınca yapıldığı, 3194 sayılı İmar Yasasının uygulamasına ilişkin bir işlem olmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacıların 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan tesbite askı ilan süresi içerisinde itiraz ettiği nazara alınarak, sözü edilen yasaya göre kesinleşen bir kadastro işlemi mevcut değildir. Bu nedenle, yerel mahkemenin idari işlemin iptali gerektiğine ilişkin kabulünde isabet yoktur.
Davacılar, kendi adlarına tesbit edilen parsellerin tapu kaydı, harici taksim ve fiili kullanım durumuna göre eksik olduğunu ileri sürerek dava açmışlardır. 2981 sayılı Yasanın 10/b maddesi, üzerinde imar mevzuatına aykırı olarak toplu binalar inşa edilmiş paylı veya özel parselasyona dayalı arsa veya arazilerde, kişilerin pay miktarları ve fiili kullanma durumları dikkate alınarak yapılacak uygulama yöntemini ayrıntılı biçimde düzenlemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık mülkiyet hakkından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, dava konusu edilen tüm parsellere ait tutanak asılları ve ekleri bulunduğu yerden getirtilip birleştirilmeli, tarafların iddia ve savunmalarında ileri sürülen deliller toplanmalı, yerinde uygulama yapılmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Davacılar Memduh ve Abbas'ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 15.4.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.