Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1996/6450
K. 1996/6505
T. 16.12.1996

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
ÇİFTE TAPU KAYDI
NOKSAN SORUŞTURMA
 
KARAR ÖZETİ : Hazinece, taşınmazların tapu kaydı ile gerçek kişilere tahsis ve temlikinden sonra zilyetliğe dayanılarak ayın davası açılamaz.
 
Hazinenin taraf olmadığı ve davalıların malik olmalarından önce kesinleşmiş tescil ilamı, davalıları bağlamaz. Ancak, davacılar tapu kaydına da dayandıklarından ilgili tapu, kaydı ve komşu parsel tutanakları getirtilip mahallinde keşif yapılmalı, davacının tapu kaydı ve tescil ilamı dava konusu yere ait ise geçerliliğini koruyan, eski ve doğru temele dayalı tapu kaydına değer verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 13, 28)
(YİBK., 27.1.1954 gün ve 4/1 s.)
 
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm duruşmalı olarak davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş ise de, duruşma istemi süresi geçtikten sonra talep edildiğinden, istemin süre yönünden reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
 
Kadastro sırasında 918, 920 parsel sayılı 5000, 26250 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, 4753 sayılı Yasaya göre oluşan tevzi tapusu ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına ayrı ayrı tesbit edilmiştir. İtirazı, tapulama komisyonunda reddedilen davacılar; tapu kaydı, mahkeme ilamı, harici satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
 
Mahkemece, davalılar adına intikal gören ve daha önce Hazine adına kayıtlı bulunan aralık 1967 tarih, 7 ve 8 nolu tapu kayıtlarının oluşturulduğu güne kadar davacılar yararına satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı mülk edinme koşullarının oluştuğu ve taşınmazların kesinleşen ilamın kapsamında kaldıkları gerekçe gösterilerek davaların kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazların, 4753 ve 5618 sayılı Yasa hükümleri uyarınca Hazine adına oluşturulup daha sonra Hazinenin temliki ile davalılar adına intikal gören ve tesbite esas alınan tapu kayıtları kapsamında kaldığı keşif ve uygulama ile saptandığı gibi, bu yön mahkemenin de kabulündedir. 27.1.1954 tarih, 4/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkca vurgulandığı üzere, Hazinece taşınmazların tapu kaydı ile gerçek kişilere tahsis ve temlikinden sonra zilyetliğe dayanılarak açılacak ayın davalarının dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Bu bakımdan davaların münhasıran zilyetliğe dayalı olarak açılmış oldukları kabul edildiği takdirde, davacıların bu iddialarına değer verilmesi mümkün değildir. Dava konusu taşınmazları da kapsadığı bildirilen Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.12.1961 gün, 1958/225-1961/656 sayılı kararında Hazine taraf olmadığından ve davalıların kararın kesinleştiği 1961 tarihinden sonra taşınmazlara Hazinenin temliken ve tahsis sonucu tapu ile malik olduklarından dolayı ilamın davalılar yönünden bağlayıcılığı yoktur. Ancak, davacılar dava dilekçesinde zilyetlik ve mahkeme ilamı yanında ayrıca tapu kayıtlarına da dayanmış olup vermiş oldukları dilekçe ile taşınmazların kapsamında kaldıkları tapuların tarih ve numarasını bildirdikleri halde tapuların uygulaması yapılmamış, ilamda yazılı olup taşınmazlara aidiyeti bildirilen Temmuz 1297 tarih, 125, 126 ve 128 nolu tapu kayıtlarına dayanıp dayanmadıkları dahi sorulmamıştır. Ayrıca bu konuyla ilgili olarak hukuki sonuçları açıklanmış ve ihtaratı yapılmış kesin bir önelin varlığından söz etme olanağı da yoktur. 4753 ve 5618 sayılı Yasalar uyarınca Hazine adına oluşturulan ve Hazinenin temlikiyle üçüncü kişiler adına intikal gören tapu kayıtlarını hükümsüz kılmaya yönelik tapu kaydına dayalı olarak açılan davalar süreye bağlı tutulmadığından, davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının taşınmazlara ait olup olmadıklarının duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması gerekir. Asliye Mahkemesine ait dava dosyası temin edilemediğine ve bunun sonucu olarak yapılan keşif ve uygulamanın izlenmesi olanağı bulunmadığına göre, davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının taşınmazlara ait olup olmadığının belirlenmesi bakımından uygulama yapılmasının zorunluluğu ortadadır. Mahkemece, bu yönlerin gözardı edilerek eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
 
O halde, uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme kavuşturulması için davacı ara taşınmazlarla ilgili olarak hangi tapu kayıtlarına dayandıklarını bildirmeleri için yukarda açıklandığı biçimde kesin önel verilmeli ve bu arada ilamda tarih ve numaraları yazılı tapu kayıtlarına dayanıp dayanmadıkları da açıkça sorularak beyanları imzalarıyla belgelendirilmeli, taraflardan dava konusu taşınmazları ve öncesini iyi bilen yaşlı tanık göstermeleri istenmeli, önceden dinlenen yerel bilirkişiler ile tesbit bilirkişileri ve taraflarca gösterilecek tanıklar huzurunda yeniden keşif yapılarak yaşlı ve yansız kişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla davacı taraf tapuları gereği gibi yerlerine uygulanarak taşınmazlarla ilgileri ve kapsamları kesin olarak belirlenmeli, kayıtlarda geçen sınır yerleri bilirkişilere gösterilip düzenlenecek krokiye yerleri işaret ettirilmeli, bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar yönünden tanıkların bilgilerine başvurulmalı, komşu parsellere ait kadastro tutanak ve dayanakları kayıtlar getirtilip uygulanarak bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu denetlenmeli, Asliye Mahkemesine ait kesinleşen ilamın taşınmazlara ait olup olmadığı bilirkişilerden sorulmalı, keşfi ve uygulamayı izlemeye olanak verecek biçimde teknik bilirkişisine geniş kapsamlı kroki çizdirilmeli, taşınmazları da kim veya kimlerin, hangi tarihten beri zilyet ettikleri ve zilyetliğin sürdürülüş biçimi olaylara dayalı olarak bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı sorulmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasında aykırılık doğduğunda yöntemine uygun olarak giderilmeli, taşınmazların tarafların ayrı ayrı dayandıkları tapu kayıtları kapsamında kaldığının saptanması ve davacı taraf tapularının hukuki geçerliliklerini korudukları sonucuna varıldığında daha eski ve doğru temele davalı tapu kaydına değer verilmesi gerekeceği düşünülmeli, bu arada kesinleşen ilam delillerin değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulmalı ve ondan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
 
Davalılar Ömer ve Yahya'nın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere geri verilmesine, 16.12.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini