 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1996/3167
K. 1996/3211
T. 17.6.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
- TESCİL İLAMI TAPUSU (Kapsamı)
KARAR ÖZETİ : Tescil ilamı ile ilgili haritanın, taşınmaza şeklen benzerli arzetmemesi, kaydın taşınmaza ait olmadığını kabule yeterli değildir. Dayanak tapu kaydının kapsamı "sırt" sınırları itibariyle yüzölçümü ile geçerlidir. Bu durumda kayıt miktar fazlasının tescil ilamının kesinleştiği ve tapunun oluşturulduğu tarihten sonra kazanıldığının kabulü gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 13, 20, 21/1)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ilişkin verilen hükmün davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle; tesbit dayanağı tapu kaydı Hazine lehine delil olup, Hazine yönünden Kadastro Yasasının 28/2. maddesi uygulanamayacağı göz önüne alınarak, tapu kaydının taşınmazı kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi, gerektiğinde diğer yönlerin araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece tesbite esas alınan ve davalıların dayanağını teşkil eden tapu kaydının taşınmaza uymadığı ancak, tesbit gününe kadar davalılar yararına miras yoluyla gelen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmişse de, mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Davalıların dayandığı ve Hazinenin de tarafı bulunduğu, tescil ilamına dayalı olarak oluşturulan 28.7.1971 gün, 61 nolu tapu kaydının sınırları şarken sırt, garben su, şimalen sırt ve cenuben Zübeyir okumakta olup miktarı 13.000 metrekaredir. Bilgisine başvurulan yerel bilirkişi batıda su olmadığını, doğu ve kuzeyde okunan sırtların mevcut bulunduğunu, güneydeki Zübeyir'in 53 nolu parsele konu olan yer Olduğunu söylemiş, teknik bilirkişisi Şadi tarafından düzenlenen krokili raporda da kaydın zemine uyduğu belirtilmiştir. 53 nolu parselle ilgili tutanağın edinme yerinde taşınmazın Zübeyir'den geldiğine değinilmiştir. Açıklanan bu olgular karşısında, kaydın taşınmaza ait olmadığı yolundaki mahkemenin görüşüne katılma olanağı yoktur. Tescil ilamı ile ilgili haritanın taşınmaza şeklen benzerlik arzetmemesi kaydın taşınmaza ait olmadığını kabule yeterli değildir. Dayanak tapu kaydının kapsamı, "sırt" sınırları itibariyle yüzölçümü ile geçerlidir. Hal böyle olunca kayıt miktar fazlasının tescil ilamının kesinleştiği ve tapunun oluşturulduğu tarihten sonra kazanıldığının kabulü gerekir. Tescil ilamının kesinleştiği tarih ile kadastro tesbit tarihi arasında 20 yıllık süre geçmemiştir. bu durumda mahkemece batıdaki 25 nolu parselin doğu sınırından başlamak üzere tapuda yazılı miktar olan 13.000 metrekarelik bölümün ifraz edilip bu yerin davalılar, geri kalan 15.000 metrekarelik bölümün ise davacı Hazine adına tesciline karar verilmek gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek tümünün davalılar adına tesciline karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 17.6.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.