 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/2980
Karar No : 1996/2965
Tarih : 04.06.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin verilen hüküm davalı Hazine vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Kadastro sırasında 962, 964, 966 parsel sayılı 4750, 375 ve 625 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar dava dışı 963 nolu parsele uygulanan vergi kaydının miktar fazlası olarak ham toprak niteliğiyle davalı Maliye Hazinesi adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunda reddedilen davacılar irsen irtikal, tapu ve vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece, davacı Halil ile katılan Kazım Ulaşan'ın davalarının kabulüne, diğer davacıların davasının reddine ve dava konusu parsellerin davacı Halil Ulaşan ile katılan Kazım Ulaşan adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro sırasında dava konusu taşınmazlar Hazine adına tesbit edilmiş, davacılar ve katılanlar vergi kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Davalı Hazine ise davanın reddine savunmuştur. Mahkemece, davacılar ve katılanlar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de aynı günde dairede incelemesi yapılan Kadastro Mahkemesi'nin 1981/329, 344, 354, 371, 375, 475, 1995/95 ve 97 esas sayılı dava dosyalarına konu olan taşınmazların da tesbitlerinin Hazine adına yapıldığı, katılan ve davacıların benzer iddia ve isteklere ve delillere dayanarak dava açtıkları görülmüştür. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 14. maddesinde aynı çalışma alanı içerisinde belgesiz zilyetlikle sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüm yüzölçümünde taşınmaz iktisap edebileceği öngörülmüştür. Tarafların aynıyet arzetmesi, tesbitlerin Hazine adına yapılması, dayanılan vergi kayıtlarının değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırları içermesi nedeniyle kapsamlarının yüzölçümleri ile geçerli olması, davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerinin sonucuna etkili bulunması ve yasada öngörülen 40 ve 100 dönüm miktarındaki sınırlamalar karşısında Usulün 45. maddesi uyarınca davaların birleştirilerek görülmesi zorunludur. Mahkemece, bu yönlerin gözardı edilerek her bir davaya ayrı ayrı bakılıp sonuçlandırılmış olması doğru değildir.
SONUÇ : Davalı Hazine'nin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü BOZULMASINA (...) (04.06.1996)