 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1996/1273
K. 1996/1302
T. 12.3.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ZİLYETLİKLE KAZANILACAK MİKTAR
MÜŞTEREK MÜLKİYETTE ZİLYETLİKLE İKTİSAP
İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYETTE İKTİSAP
VERGİ KAYDI FAZLASI
KARAR ÖZETİ Miras bırakan tarafından müşterek mülkiyet hükümlerine göre zilyetlikle kazanılan taşınmazın, mirasçılarına iştirak halinde intikali durumunda; vergi kaydının miktar fazlası olarak sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar kısmı mirasçılara ayrı ayrı tescil edilmeli, fazlası için dava reddedilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14) (743 s. MK. m. 639/2)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararı, taşınmazın müşterek yada iştirak halinde zilyet edildiği konusuna değinilmeden, 3402 sayılı Yasanın 14. maddesindeki zilyetlikle taşınmaz edinmeye ilişkin kısıtlama hükümleri yönünden araştırmaya yöneliktir. Tüm dosya içeriğine ve bozmadan sonra yapılan soruşturmaya göre, dava konusu taşınmazın davalıların miras bırakanları 1950 yılında ölen Mahmut oğlu Hayrettin ile 1955 yılında ölen Hamit oğlu Abdulrakip tarafından müşterek mülkiyet hükümlerine göre zilyet edildiği, adı geçenlerin ölümlerinden sonra mirasçılarına iştirak halinde mülkiyet olarak intikal ettiği anlaşılmaktadır. Müşterek mülkiyet hükümlerine göre zilyet edilen taşınmazlarda belgesiz zilyetlik yolu ile her paydaşın ayrı ayrı sulu toprakta 40, susuz torakta 100 dönüm taşınmaz edinebileceğine ilişkin yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik yoktur. Hükmüne uyulan bozma kararında, davalıların dayandıkları vergi kaydının değişir sınırlı olduğuna değinilmiştir. Ayrıca, 164 ve 159 sayılı parseller belgesiz zilyetlik yolu ile davalılar adına tesbit edilmiştir. Hal böyle olunca, Hazine vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir (REDDİNE).
Dava konusu taşınmaz önceden, davalıların miras bırakanları Mahmut oğlu Hayrettin ve Hamit oğlu Abdulrakip tarafından müşterek mülk olarak zilyet edildiğinden, belgesiz zilyetlik yolu ile tesbit edilen 164 ve 159 sayılı parsellerin yüzölçümleri de nazara alınarak, değişik sınırlı vergi kaydının miktar fazlası olan taşınmazdan 100 dönüme kadar vergi kaydına ilaveten Mehmet oğlu Hayrettin, 100 dönüme kadar Hamit oğlu Abdulrakip mirasçıları adına tescile karar verilmesi gerekirken, miras bırakanların ölümünden sonra mirasçıların taşınmazı iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre zilyet bulundukları nazara alınmadan adlarına fazla taşınmaz tescil edilmesi doğru değildir.
Hazinenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (BOZULMASINA), 12.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.