 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/1149
Karar No : 1996/1348
Tarih : 13.03.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, (...) gereği düşünüldü:
KARAR : Kadastro sırasında 107 ada 16 parsel sayılı 2025,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davacı M.A.'nın zilyetinde olduğu tutanağın beyanlar hanesine şerh verilerek tapu kaydı ile davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunda reddedilen davacı M.A. satınalmaya, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve 1977 yılı vergi kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin davacı M.A. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece 3402 sayılı Yasa'nın 46/1. maddesindeki koşulların davacı yararına oluştuğundan söz edilerek dava kabul edilmiş ise de, yapılan araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Çekişmeli parsel 4753 sayılı Yasa hükümlerine göre oluşturulan tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı zilyetliğe dayalı olarak dava açmıştır. Uzman bilirkişinin 30.05.1995 günlü raporunda dava konusu 107 ada 16 ve dava dışı aynı ada 11, 17 ve 18 nolu parsellerin toprak tevzi ve kadastro haritaları birbiri üzerine aplike edilmemiş, miktar fazlasının nereden kaynaklandığı saptanmamıştır. Ayrıca anılan dava dışı parseller hakkında da dava bulunup bulunmadığı araştırılmamış ve tüm komşu parsel tutanak ve dayanakları getirtilerek gereği gibi uygulanmamıştır.
Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde 107 ada 11, 17 ve 18 nolu parsellerle ilgili derdest dava var ise birleştirilmeli ve davacı tarafından gösterilen tanıklarla, tesbit bilirkişileri, önceden dinlenen yerel bilirkişiler ve halen hayatta bulunmaları halinde belirtilmeli bilirkişileri hazır edilmek suretiyle yerinde yeniden keşif yapılarak taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimin zilyet ettiği, kimden intikal ettiği, zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi olaylara dayalı olarak bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasında aykırılık doğduğunda giderilmeli, 107 ada 11, 16, 17 ve 18 nolu parselleri çevreleyen tüm komşu parsellerin kadastro tutanakları ve dayanakları olan kayıtlar getirtilerek bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu denetlenmelidir. Dava konusu taşınmaza uygulanan Hazine tapusunun dayanağı krokide taşınmaz sınırında Veştonk Harabeleri'nin olduğu anlaşılmasına ve belirtmelik tutanağında da bu yerlerin işaretlenmiş bulunmasına göre kadastro paftası ile toprak tevzi paftası birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın tümünün toprak tevziinin hangi parseli üzerinde kaldığı belirlenmeli, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası hükümleri gereğince uzman bilirkişiden rapor alınarak taşınmazın kültür ve tabiat varlığı ya da bunların koruma alanı olup olmadığı araştırılmalı, yapılan uygulama uzman bilirkişi tarafından düzenlenecek krokiye yansıtılarak keşfi izleme olanağı sağlanmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Davalı Hazine'nin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, (13.03.1996)