 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1995/91
K. 1995/701
T. 9.2.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
ORMAN SAYILAN YERLER
VERGİ KAYDI MİKTAR FAZLASI
GENİŞLETİLMEYE ELVERİŞLİ SINIR
KARAR ÖZETİ: Orman sınırı; değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardan olduğundan bu tür kayıtların kapsamları yüzölçümleriyle geçerlidir. Taşınmazın bulunduğu yörede orman tahdidi yapılmadığı ve sınırda da eylemli durumda orman bulunduğuna göre, kaya miktar fazlası olan taşınmazın ormana elatmak suretiyle elde edildiğinin kabulü zorunludur. Orman sayılan yerlerin zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığından sürdürülen zilyetlik hukuki değer taşımaz. Resmi kaya ve belgelerle eylemli duruma aykırı düşen bilirkişi görüşüne ve tanık sözlerine değer verilemez. Hal böyle olunca taşınmazın orman niteliğiyle davacı Hazine adına tesciline karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 13/B-c, 16/D, 21)
(743 s. MK. m. 639)
(6831 s. OK. m. 1)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 1046 parsel sayılı 8300 m2. yüzölçümündeki taşınmaz 488, 489 sayılı parsellerin vergi kaydı miktar fazlası davacı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davalının vergi kaydı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan itirazı tapulama komisyonu tarafından kabul edilmiştir. Davacı Hazine, vergi kaydının gayrisabit sınırlı olup miktar fazlasının kazanılamayacağını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı, davalı yararına vergi kaydına ve zilyetliğe dayalı iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Davalının dayandığı 1938 tarih, 26 tahrir nolu vergi kaydının dava konusu taşınmazla dava dışı 488, 489 ve 1047 parsellere aidiyeti keşif ve uygulamayla saptandığı gibi bu yön mahkemenin de kabulündeki kaydın kuzeyi sınırı orman okumaktadır. Orman sınır değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardan olduğundan bu tür kayıtların kapsamları yüzölçümleriyle geçerlidir. Orman İdaresinden gelen yazıda taşınmazın bulunduğu yörede orman tahdidi yapılmadığı bildirildiğine ve sınırda da eylemli durumda orman bulunduğuna göre kayıt miktar fazlası olan taşınmazın ormana el atmak suretiyle elde edildiğinin kabulü zorunludur.
Orman sayılan yerlerin zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığından sürdürülen zilyetlik hukuki değer taşımaz. Vergi kaydı miktarı kadar yer, 488 ve 489 parseller altında davalı ve müştereği adlarına tesbit edilmiş ve tesbitleri itiraza uğramaksızın kesinleşmiştir. Resmi kayıt ve belgelerle eylemli duruma aykırı düşen bilirkişi görüşüne ve tanık sözlerine değer verilemez. Hal böyle olunca mahkemece davanın kabulüne ve taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar vermek gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere reddi yoluna gidilmiş olması doğru değildir.
Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 9.2.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.