 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1995/7045
K. 1995/7250
T. 7.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
NOTERCE DÜZENLENEN SATIŞ VAADİ SENEDİ
KARAR ÖZETİ: Sözkonusu tapu kaydı, satış vaadi sözleşmesine taraf olan davalı miras bırakanı adına kayıtlıdır. O'nun tarafından, noterlikçe düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacı miras bırakanına satılmıştır. Sözleşmede; satış bedelinin alınarak, zilyetliğin de devredildiği yazılıdır.
3402 sayılı Kadastro Yasasının 13/son maddesi gereğince; "noter tarafından düzenlenen satış vaadi senedi, teknisyen huzurunda yapılmış muvafakat sayılacağından ", bu tür satışlarda aynı maddenin B-b fıkrasında yazılı on yıllık sürenin geçmesine gerek yoktur. Kadastro Yasasının geçici 4. maddesi gereğince, görülmekte olan davalara da bu yasa hükümleri uygulanır. Bu nedenle; davanın kabulü gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Ü (3402 s. Kadastro K. m. l3/son, 13/B-b, geçici m. 4)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacılar tarafından Süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında, temyize konu 441 parsel sayılı 3252 m2 yüzölçümündeki taşınmaz; miras, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tesbit edilmiştir. İtirazı, tapulama komisyonunda reddedilen davacı, taşınmazı noter senedi ile satın aldığına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tesbit tarihi ile satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarih arasında on yıllık sürenin geçmediği ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 13/B-b maddesindeki koşulların davacılar yararına oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Çekişmeli parselin kadastro tesbiti satış vaadi sözleşmesine konu olan tapunun revizyon görmesi suretiyle 22.6.1958 tarihinde yapılmıştır. Söz konusu tapu kaydı satış vaadi sözleşmesine taraf olan davalı miras bırakanı adına kayıtlıdır. O' nun tarafından Ceyhan Noterliği'nce düzenlenen 17.11.1949 gün ve 6096 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacı miras bırakanına satılmıştır. Sözleşmede satış bedelinin alınarak zilyetliğin de devredildiği yazılıdır. Bilirkişi ve tanık beyanlarından, taşınmazın satış tarihinden beri davacılar zilyetliğin de bulunduğu da anlaşılmaktadır. Her ne kadar tesbit tarihi ile satış tarihi arasında on yıllık süre geçmemiş ise de, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 13/son maddesi gereğince" noter tarafından düzenlenen satış vaadi senedi, teknisyen huzurunda yapılmış muvafakat sayılacağından" bu tür satışlarda aynı maddenin B-b fıkrasında yazılı on yıllık sürenin geçmesine gerek bulunmamaktadır. Kadastro Yasasının geçici 4. maddesi gereğince, görülmekte olan davalara da bu yasa hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüş bulunduğundan, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 13/son maddesi gereğince davanın kabulüne karar verilmek gerekirken, somut olayda uygulama olanağı bulunmayan 13/B-b madde koşullarının davacı yararına oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması isabetizdir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 7.12.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.