 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1995/4100
K. 1995/4257
T. 29.6.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ
KARAR ÖZETİ: Çekişmeli parselden ayrılan 586 nolu parsel de mahkemede dava konusu olduğundan, biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyeceğinden, HUMK.nun 45. maddesi gereğince öncelikle dava dosyaları birleştirilmeli, davacının dayandığı tapu kaydı gereği gibi yerine uygulanmalı, böylece çekişmeli parsellerin davacıya ait tapunun kapsamında kaldığının saptanması halinde, geçerliliğini koruyan davacı tapusunu üstünlük tanınmalı, aksi halde hüküm tarihinden sonra 19.2.1995 tarihinde yürürlüğe giren 4071 sayılı Yasa hükümlerinin davada uygulama yeri bulunup bulunmadığı tartışılıp değerlendirilmelidir.
(1086 s. HUMK. m. 45)
(743 s. MK. m. 639,931)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 585 parsel sayılı 5651 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, vergi kaydı, satış nedeniyle davacı Halil adına tesbit edilmiştir. Davalı Hazine vergi kaydı miktarı fazlası için itiraz edince kadastro komisyonu taşınmazın Hazineye ait tapu kapsamında kaldığından Hazine adına tesciline karar vermiştir. Davacı Halil tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, parselin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz, edilmiştir.
Mahkemece; davalı Hazinenin dayandığı Padişah Abdulhamit adına kayıtlı iken, 431 sayılı Yasa hükümlerine göre Hazine'ye intikal eden tapu kaydının çekişmeli parselle birlikte komşu parselleri geniş sınırları ile kapsadığı, ancak davacının dayandığı tapu kaydının daha eski tarihli olması nedeniyle davacı tapusuna üstünlük tanınmak sureti ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir.
Davalı Hazine Kanunuevvel 1323 tarih, 13 numarada Padişah Abdulhamit adına kayıtlı iken, 3 Mart 1924 gün, 431 sayılı Yasa hükümlerine göre intikalen Mayıs 1340 tarih, 7 numarada Hazine adına tescil edilen 10.000 dönüm yüzölçümündeki tapu kaydına dayanmaktadır. Sözü edilen tapu kaydının geniş sınırları ile dava konusu taşınmazın bulunduğu Eylen Hoca Köyü arazilerinin tümü ile komşu İnecik, Kösedere, Mordoğan, Çatalkaya, Aşağıovacık Köyü arazileriyle Urla İlçesine bağlı Balıkova, Oynatan Çiftliği ve Çeşme İlçesi'ne bağlı Ildırı Köyü arazilerini kapsadığı yapılan uygulama ve uzman bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Davacıya ait Teşrinisani 1288 tarih, 223 nolu ve 2 dönüm miktarındaki tapu kaydının çekişmeli 585 nolu .parseli ile birlikte dava dışı 586 nolu parseli de kapsadığına ilişkin yerel bilirkişilerin' sözleri soyut içeriklidir. Komşu parsel kayıtlarından yararlanılmamış ve 586 nolu parselde mahkemede dava konusu olduğu halde biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyeceği gözönünde bulundurularak dava dosyalarının birleştirilmesi de düşünülmemiştir.
O halde, çekişmeli parselden ayrılan 586 nolu parsel de mahkemede dava konusu olduğundan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyeceği gözönünde bulundurularak HYUY.nın 45. maddesi gereğince öncelikle dava dosyaları birleştirilmeli, bundan sonra 585 ve 586 nolu parseller bir bütün kabul edilerek onları dıştan çevreleyen parsellere ait tutanak örnekleri ile dayanağı kayıt ve belgeler ilk oluşturuldukları günden itibaren tüm gittileri ile birlikte bulunduğu yerden getirtilmeli, davacının dayandığı tapu kaydı gereği gibi yerine uygulanmalı, bilinmeyen sınırlar bulunduğu takdirde bu konuda davacıya tanık dinletme olanağı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıklardan her sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu komşu parsel kayıtları ile denetlenmeli, böylece çekişmeli parsellerin davacıya ait tapunun kapsamında kaldığının saptanması halinde geçerliliğini koruyan davacı tapusuna üstünlük tanınmalı, aksi halde hüküm tarihinden sonra 19.2.1995 tarihinde yürürlüğe giren 4071 sayılı Yasa hükümlerinin davada uygulama yeri bulunup bulunmadığı tartışılıp değerlendirilmeli, tapu kaydı uygulamasını denetlemeye elverişli biçimde uzman bilirkişiye kroki çizdirilmeli, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Davalı Hazinenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 29.6.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.