 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1994/4045
K. 1994/5289
T. 9.6.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET
MİRASIN PAYLAŞILMAMASI
(Satış tarihi ile tespit tarihi yılı arasında 20 yıl
geçmemesi)
KARAR ÖZETİ: Muris Keziban 'a ait veraset ilamı davacıdan istenmeli , yeniden keşif yapılarak taşınmazın öncesinin kim ya da kimlere ait olduğu yöntemine uygun biçimde paylaşılıp paylaşılmadığı, davalıya kimler tarafından hangi tarihte satıldığı maddi olaylara dayalı olarak sorulmalı , Keziban' dan kalan ve dava edilen bölüm krokide gösterilmeli , ölüm tarihine göre terekesi iştirak halinde mirasçılarına intikal ettiğinden mirasın paylaşılmaması halinde satış tarihi ile tesbit tarihi arasında 20yıl geçmemiş ise bir kısım mirasçıların üçüncü kişiye yaptığı satışın geçersiz olduğu, taraf bulunmadığı dava sonucu davalı tarafından alınan tescil yolu ile tapu kaydının davacıyı bağlamayacağı göz önüne alınarak toplanan tüm delilerle birlikte değerlendirip karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 15/2)
(743 s. MK. m. 631, 639)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında; 141 ada, 29 parsel sayılı, 3366,95 m2. yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına dayanılarak davalı adına tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde davacı taşınmazda annesi Keziban'dan gelen payı olduğuna dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalı tarafından tutunduğu Temmuz 1986 tarih, 22 nolu tescil yoluyla alınan tapu kaydı kapsamında kaldığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacı Ümmühan, taşınmazın bir bölümünün annesi Keziban'a ait olduğunu ve davalıya satılmadığını, kendilerinin bulunmadığı bir sırada davacı Ferhat'ın başkalarından satın aldığı yer ile annesi Keziban'ın yeri ile birlikte tapuya tescil ettirdiğini ileri sürerek dava açmıştır. Dinlenen tanıklar da taşınmazın bir bölümünün Keziban'a ait olduğunu söylemişlerdir. Şu hale göre, Keziban'a ait veraset ilamı davacıdan istenmeli, taraflardan taşınmazın öncesini bilen tanıkların isimleri istenmeli, bundan sonra daha önce dinlenen kişiler ile birlikte yeniden keşif yapılarak taşınmazın Öncesinin kim yada kimlere ait olduğu yöntemine uygun biçimde paylaşılıp paylaşılmadığı, davalıya kimler tarafından hangi tarihte satıldığı ayrıntılarıyla ve maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, taşınmazın Keziban'dan kalan ve dava edilen bölümü uzman bilirkişi tarafından düzenlenecek krokide gösterilmeli, Keziban'nın ölüm tarihine göre terekesi iştirak halinde olarak mirasçılarına intikal ettiğinden mirasın paylaşılmaması halinde satış tarihi ile tesbit tarihi arasında 20 yıl geçmemiş ise bir kısım mirasçıların üçüncü kişiye yaptığı satışın geçersiz olduğu dolayısıyla taraf bulunmadığı dava sonucu davalı tarafından tescil ilamına dayalı olarak alınan tapu kaydının davacıyı bağlamayacağı gözönünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanacak delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Davacı Ümmühan'ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 9.6.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.