 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1994/3818
K. 1994/8471
T. 26.10.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
İMAR MEVZUATINA AYKIRI BİNA İNŞA ETMEK
(Tapu dışı yolla devralma)
KARAR ÖZETİ: 2981 sayılı Yasanın 10/b maddesi gereğince, "üzerinde imar mevzuatına aykırı olarak toplu binalar inşa edilmiş paylı veya özel parselasyona dayalı arsa veya arazilerde kişilerin pay oranları ile fiili kullanma durumları" ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir. Buna göre ancak tapuda paydaş olan kimseler dikkate alınarak tesbit yapılır. Bu nedenle, tapu dışı yolla devralan kişiler yararına tesbit yapılamayacağından, davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 13/B-c maddesinde gösterilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği uygulanamaz.
(3402 s. Kadastro K. m. 13/B-c)
(743 s. MK. m.639)
(2981 s. MAYK. m. l0/b)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Fethiye mirasçısı,Saffettin tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
2981 sayılı Yasa gereğince yapılan kadastro çalışmaları sırasında 94 ada, 110 parsel sayılı, 363 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ile haricen satın alma, fiili ifraz, kullanım durumu ve zilyetlik nedeniyle davacı Osman ve davalılar adlarında tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde davacı Osman, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve haricen satın almaya dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin davacı Osman adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Fethiye mirasçısı Saffettin tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın da içinde bulunduğu Serik Merkez Mahallesi'nde -bulunan parselin ilk defa yapılan kadastro tesbiti 1956 yılında yapılarak kesinleştiği, daha sonra özel parselasyona tabi tutularak bir çok kişiye pay satışı suretiyle temlik edildiği, sonradan üzerine imar mevzuatına aykırı toplu binalar yapılması nedeniyle 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 10/bmaddesi gereğince kadastro tesbiti yapılarak taraflar adına paylı olarak yazıldığı anlaşılmaktadır. Davacı taşınmazın tamamını haricen satın aldığı iddiası ile dava açmıştır. Somut olayda çözümlenmesi gereken sorun 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 10/b maddesi uygulamasında tapu dışı satın alan davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 1 3/B-c maddesinin uygulama olanağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Anılan Yasanın 10/b maddesi; "üzerinde imar mevzuatına aykırı olarak toplu binalar inşa edilmiş paylı veya özel parselasyona dayalı arsa veya arazilerde kişilerin pay oranları ile fiili kullanma durumları" dikkate alınarak yapılacak uygulama yöntemi ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, ancak tapuda paydaş olan kimseler adına "pay oranları ve özel parselasyon ile fiili kullanma durumları" dikkate alınarak tespit yapılacak, tapu dışı yolla devralan kişi yada kişiler yararına tesbit yapılamayacaktır.
Somut kolayda davacı, muhdesatın bulunduğu yeri tapu kaydı ile satın almamış olduğu halde yukarıda değinilen ilke gözönünde bulundurmadan adına pay tesbiti yapılmıştır. Buna karşın taşınmazın tamamını tapu dışı yolla satın aldığını iddia ederek dava açmıştır. Davacı, 3290 sayılı Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 10/b maddesinden yararlanamaz. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması isabetsizdir.
Davalı Fethiye mirasçısının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 26.10.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.