 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1993/5056
K. 1993/10869
T. 12.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİ
- DEĞİŞEBİLİR VE GENİŞLETMEYE ELVERİŞLİ SINIRLAR
KARAR ÖZETİ 3402 sayılı Yasanın 20/C maddesine göre sınırlar değişebilir ve genişletmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak, değişebilir ve genişletmeye elverişli taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yeri kapsıyorsa tesbit o sınır esas alınarak yapılır.
(3402 s. Kadastro K. m. 20/C)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında; 132 ada, 23 parsel sayılı, 21329 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 23.4.1944 tarih, 56 ve 57 no'lu tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedeniyle davacı ve kardeşleri ile Hazine adlarına tesbit edilmiştir. Davacı, tapu,ve vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin davacı ile kardeşleri adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli parselin 9 no'lu parsele uygulanan tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı ve davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği ile mülk edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki yapılan araştırma, uygulama ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Çekişmeli 132 ada, 23 no'lu parsel bitişik 9 no'lu parsel ile bir bütün halinde iken 9 no'lu parsele uygulanan tapu kaydının kuzey sınırının cebel okuması ve kayıt fazlası olması nedeniyle ifraz edilerek tapu sahipleri Hazine ve davacılar adına 1/2'şer pay oranında tesbit edilmiştir. 132 ada, 9 no'lu parsele uygulanan Kanunisani 1325 tarih 152, 153 no'lu tapu kaydının 1/2 payı davacılar miras bırakanı İbrahim ve 1/2 payı da Artlanyan Artin'den Hazineye kalması nedeniyle Hazine adına kayıtlıdır. Tapu kaydının kuzey sınırı cebel okuduğundan kadastro sırasında bitişik 9 no'lu parsel tapu kaydının değişmez sınırı yönünde bulunması nedeniyle 1/2 payı davacılar ve 1/2 payı da davalı Hazine adına tesbit edilmiş, kayıt fazlası ise 23 no'lu parsel numarasıyla yine aynı biçimde tesbiti yapılmıştır. Davacılar 23 no'lu parselin Hazine adına yazılan 1/2 payı dava etmektedir. Mahkeme; 23 no'lu parselin kayıt fazlası olduğu, Hazinenin zilyedliğinin bulunmadığı, davacılar yararına zilyedlik koşulları oluşması nedeniyle davayı kabul etmiştir. Şu hale göre çözümlenmesi gereken sorun 23 no'lu parselin de 9 no'lu parsele uygulanan tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığıdır. Tapu kaydının kuzeyi cebel ve 9 parsele uygulanan 28 tahnr no'lu vergi kaydının batı sınırı ise tepe okuduğundan değişebilir sınırlı oldukları kabul etmektedir. Ancak, 3402 sayılı Yasanın 20/C maddesine göre, sınırlar değişebilir ve genişletmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur. Ancak, değişebilir ve genişletmeye elverişli taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibariyle belli bir yen kapsıyorsa tesbit o sınır esas alınarak yapılır. Keşifte dinlenen fen bilirkişisi Nihat tarafından düzenlenen 18.1.1993 günlü rapor ve krokide çekişmeli 23 no'lu parselin yüzde 3,10 eğimle batıya doğru yükseldiğini ve 23 no'lu parselin batı sınırındaki 25 no'lu parselden itibaren dağın birden bire yükseldiğini, keza ziraat mühendisi Osman'da aynı günlü raporunda 25 no'lu parsel sınırından itibaren dağın yüzde 60 meyille birden yükseldiğini, 9 ve 23 no'lu parselin birbirinin devamı olduğunu bildirmişlerdir. Şu hale göre tapu kaydındaki cebel sınırının dağın birden bire yükseldiği yerden başladığının kabulü gerekir. Başka bir anlatımla, fiziki konuma göre dağ sınırının başladığı yere kadar olan arazi kesiminin tapu kaydı kapsamında kaldığının düşünülmesi gerekir. Bu ilkeler doğrultusunda yeniden keşif yapılarak tapu kaydının komşu parsel kayıtlarından yararlanılarak yerine uygulanmalı ve dağın yan görünüş krokisinin uzman bilirkişiye çizdirilmesi, dağın birden bire yükseldiği yere kadar olan arazi kesiminin tapu kaydı kapsamında kalacağı düşünülmeli, uzman bilirkişiye keşfi izlemeye olanak verecek biçimde bileşik kroki çizdirilmeli, bundan sonra toplanacak delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (BOZULMASINA), 12.10.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.