 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1993/10227
K. 1993/14862
T. 23.12.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KAYIT SAHİBİNİN YİRMİ YIL ÖNCE ÖLMESİ
YİRMİ YILLIK SÜREYLE VE MALİK SIFATIYLA ZİLYEDLİK
TAPU KAYDININ YASAL DEĞERİNİ YİTİRMESİ
KARAR ÖZETİ Dava dosyasında bulunan nüfus kayıtlarına göre; H. Ömeroğlu Hasan'ın 7930, Mustafa'nın 1340, Mehmet'in de 1955 yılında öldükleri anlaşılmaktadır. Kadastro tesbiti ise 1962 yılında yapılmıştır.
Toplanan delillere göre davalı Bekir 'in babası Hasan 'ın öldüğü 1930 yılından beri çekişmeli parsele hiç zilliyet olmadığı, zilyedliğin davacı Mehmet 'de olduğu anlaşılmaktadır. Gerek kadastro tesbitinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 5602 sayılı Yasa ve gerekse hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 3402 sayılı Yasanın 13/B-c maddesi gereğince kayıt sahibi 20 yıl önce ölmüş ise, çekişmesiz ve aralıksız 20 yıl süreyle ve malik sıfatiyle zilyed bulunan kimse yönünden tapu kaydı yasal değerini yitirir. Paylaşım tapulu taşınmazı tapusuz hale getirmez. Somut olayda, kayıt sahipleri Ömeroğlu Hasan ve Mustafa'nın. ölüm tarihlerine göre tapu kaydı yasal değirini yitirmiş, Ömeroğlu Mehmet'in payı yönünden ise değerini korumaktadır.
(3402 s. Kadastro K. m. 1 3/B-c)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında; 607 parsel sayılı, 54.760 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu ve vergi kaydı ile irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı Mehmet ve davalılar adlarına tesbit edilmiştir.
Hazinenin tapu miktar fazlasına, (M.M.)'nin pay yaptığı, itiraz üzerine tutanak kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin davacı (M.M.) ve bir kısım davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı (M.M.) tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli parsele revizyon gören Temmuz 1327 tarih, 23 nolu tapu kaydında yazılı 1/4 payın Hacı Ömeroğulları Hasan, Mustafa ve Mehmet adlarına kayıtlı olduğu, bunlar arasında yapılan paylaşımda 1/4 payının tamamının kayıt sahibi Hacı Ömeroğlu Hasan'a bırakıldığı, Hasan'ın da 1930 yılında ölümü ile mirasçıları arasında yapılan paylaşımda söz konusu payın davalı Hasan oğlu Bekire bırakıldığı gerekçe gösterilerek davanın red-dine karar verilmiştir. Esasen bu olgular taraflar arasında tartışma konusu değildir. Çekişmeli parsele revizyon gören tapu kaydının 607 nolu parsele ait olduğu konusu tartışmasız olduğu gibi mahkemece yapılan keşifle de uygunluğu belirlenmiştir. Taraflar arasındaki çekişme Temmuz 1327 tarih, 23 numaralı tapu kaydının yasal değerini koruyup korumadığı noktasında toplanmaktadır. Dava dosyasında bulunan nüfus kayıtlarına göre Hacı Ömeroğlu Hasan'ın 1930, Mustafa'nın 1340, Mehmet'in de 1955 yılında öldükleri anlaşılmaktadır. Kadastro tesbiti 1962 yılında yapılmıştır. Toplanan delillere göre davalı Bekir'in Hasan'ın öldüğü 1930 yılından beri çekişmeli parsele hiç zilyet olmadığı zilyetliğin davacı (M.M.)'de olduğu anlaşılmaktadır. Gerek kadastro tesbitinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 5602 sayılı Yasa ve gerekse hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 3402 sayılı Yasanın 13/B-c maddesi gereğince kayıt sahibi 20 yıl önce ölmüş ise çekişmesiz ve aralıksız 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kimse yönünden tapu kaydı yasal değerini yitirir. Paylaşım, tapulu taşınmazı tapusuz hale getirmez. Somut olayda kayıt sahipleri Ömeroğlu Hasan ve Mustafa'nın ölüm tarihlerine göre tapu kaydı yasal değerini yitirmiş Ömeroğlu Mehmet'in payı yönünden ise değerini korumaktadır.
Hal böyle olunca, davalı Bekir adına tesbit edilen 24/96 payından 16/96 pay yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması isabetsizdir.
Davacı (M.M.)'nin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 23.12.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.