 |
T.C
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1992/9882
K. 1992/7927
T. 23.9.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SATIN ALMA-VERGİ KAYDI İLE
KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
KESİN HÜKÜM
ÖZET 3402 sayılı Kadastro Yasasının 26. maddesine ters düşen ve hakem sıfatıyla verilmemesi gereken ve ayrıca kesinleştiği dahi dosya kapsamından anlaşılmayan karara dayanılarak hüküm kurulması doğru değildir.
(3402 s. Kadastro K. m. 26)
Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Osman tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 132 ada 4 parsel sayılı 128 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Devlete ait yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonunda reddedilen davacı satın almak, vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı Osman tarafından temyiz edilmiştir.
Yerel mahkemenin kararında dayanak yaptığı kesin hüküm niteliğinde kabul edilen Pozantı Kadastro Mahkemesi'ne ait 18.9.1986 gün ve 368/439 sayılı ilamda davacı Osman'ın taraf olmadığı, bu nedenle sözü edilen kararın davacı yönünden kesin hüküm niteliğini taşımadığı, kuşkusuz olduğu halde, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 26. maddesine ters düşen ve hakem sıfatıyla verilmemesi gereken ve ayrıca kesinleştiği dahi dosya kapsamından anlaşılmayan karara dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hal böyle olunca iddia ve savunma çerçevesinde gerekli araştırma, soruşturma ve uygulama yapılmalı, hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir. Kabule göre de, mahkeme kararı ile taşınmaz hakkında sicil oluşturmak zorunluluğunun da göz ardı edilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile açıklanan nedenlerden ötürü hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 23.9.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|