 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1992/7375
K. 1992/11285
T. 3.12.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPU KAYITLARININ GETİRİLMESİ ZORUNLULUĞU
TAPU VE VERGİ KAYITLARININ MİKTAR FAZLASI DEĞİŞEBİLİR VE GENİŞLETİLMEYE ELVERİŞLİ SINIRLAR
DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİ
ÖZET Dava dilekçesinde dayanılan tapu kayıtları bildirildiğine göre davacıların delilleri olduğunun kabulü gerekir.
Kadastro Hakimi ilgililerin başvurusunu beklemeksizin uyuşmazlığın çözümüne etkili olabilecek kayıt ve diğer bilgileri ilgili dairelerden getirmesi zorunludur. Bu nedenle davacılara 3402 sayılı Yasanın 28. maddesi uyarınca itiraz neden ve delillerini bildirmeleri için yapılan çağrının yasa hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemenin aynı yasanın aynı maddesi uyarınca bir kısım davacıların davalarının açılmamış sayılmasına karar vermesi doğru değildir.
(3402 s. Kadastro K. m. 28, 36)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacılardan Durmuş, Necati, Zühtü ve Turgut tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında dava konusu 1046 parsel sayılı 135.500 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı 728 ila 761, 763 ila 822, 824 ila 982, 984 ila 1022 ve 1071 ila 1073 nolu parsellere revizyon gören değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırları içeren tapu ve vergi kayıtlarının miktar fazlası olarak kütüğün beyanlar hanesine Ömer oğlu Ali mirasçılarının işgalinde" yazılmak suretiyle Maliye Hazinesi adına tesbit edilmiştir. Ali evlatları Mehmet Ali ve Saliha ile Yunus evlatları Durmuş, Necati, Zühtü ve Turgut tapu kayıtlarına ve zilyedliğe dayalı olarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Davaların birleştirilerek yapılan açık yargılaması sonunda mahkemece, davacılar Durmuş, Necati, Zühtü ve Turgut tarafından açılan dava yönünden açıklamalı davetiye tebliğine rağmen, süresinde ve daha sonra delil bildirmediklerinden dolayı 3402 sayılı Kadastro Yasasının 28/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, diğer davacılar Mehmet Ali ve Saliha tarafından açılan davanın ise kesin önel içerisinde usuli işlemleri yerine getirmedikleri nedeniyle reddine ve taşınmazın tesbit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılardan Durmuş, Necati, Zühtü ve Turgut tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bir kısım davacıların itiraz neden ve delillerini bildirmediği ve duruşmaya gelmediği için bir kısım davacıların da verilen kesin önele karşı bilirkişi ücretini yatırmadıkları gerekçe gösterilerek 3402 sayılı Yasanın 28 ve 36. maddeleri uyarınca hüküm kurulmuştur. Ne var ki, davacılar dava dilekçelerinde çekişmeli 1046 nolu parselin Adatepe Çiftliğine ait tapulu taşınmazları olduğunu miras bırakanlarından kendilerine kaldığını bildirerek dava açmışlardır. 1046 parsele Mart 1940 tarih 45 ila 80 numaradan başlayıp Kasım 1979 tarih 37 ila 48 sıra numarasına kadar intikal edilen pay tapu kayıtları ile birtakım vergi kayıtlarının revizyon görmesiyle tesbit edilmiştir. Dava dilekçesinde dayanılan tapu kayıtları bildirildiğine göre davacıların delileri olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle davacılara 3402 sayılı Yasanın 28. maddesi uyarınca itiraz neden ve delillerini bildirmeleri için yapılan çağrının Yasa hükmüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemenin 3402 sayılı Yasanın 28. maddesi uyarınca bir kısım davacıların davalarının açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğrultusundaki kabulü isabetsizdir. Bir kısım davacılara dayandıkları tapu kayıtlarının bilirkişilerce çıkartılması konusunda bilirkişi ücretini yatırmaları için verilen kesin önel gereği yerine getirilmediğinden davaları reddedilmiştir. Davacıların dayandığı tapu kaydının tümü yeni harflidir. 3402 sayılı Yasanın 28. maddesi uyarınca Kadastro Hakimi ilgililerin başvurusunu beklemeksizin uyuşmazlığın çözümüne etkili olabilecek kayıt ve diğer bilgileri ilgili dairelerden getirtmesi zorunludur. Hal böyle olunca mahkemece yerel tapu idaresinden yeni harflerle olan kayıtlar ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Arşiv Dairesi Başkanlığından Arap harfi ile yazılı tapu kayıtları ve taraflar arasında görülen delilleri toplanan 1991/17 sayılı dosya ile birlikte getirtilmeli, bir kısım davacıların 8.7.1991 günlü oturumda tanıklarını bildirmiş oldukları da nazara alınarak çekişmeli parselin tutanak edinme sütununda yazılı bilgilerden de yararlanılarak 728 ila 1073 nolu parsellerin birbirinde ayrıldığı ve aynı tapu kayıtları kapsamında kaldığı bildirildiğinden tüm parselleri dıştan çevreleyen taşınmazların tesbiti ile dayanak kayıt ve belgeleri iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 3.12.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|