 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E. 1992/16219
K. 1993/6962
T. 27.5.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ZİLYEDLİĞE DAYALI MÜLK EDİNME
VERGİ KAYDI MİKTAR FAZLASI
MER'A TAHSİS KARARI VE HARİTASI
TOPRAK TEVZİ KOMİSYON BELİRTMELİK TUTANAK VE HARİTASI - TEKNİK VE YEREL BİLİRKİŞİLER
ÖZET Zilyedliğe dayalı mülk edinme koşulları yönünden çıkan uyuşmazlıkta, taraflarca gösterilecek tanıklarla önceden dinlenen yerel bilirkişi ve tanık ve tesbit bilirkişileri hazır edilmek suretiyle varsa mer 'a tahsis kararı ve haritası ile toprak tevzi komisyon belirtmelik tutanak ve haritası, vergi kaydı, komşu köylerden seçilerek yaşlı ve yansız yerel bilirkişilerle, teknik bilirkişi aracılığıyla uygulama yapılarak kroki çizdirilmeli, ziraat bilirkişisine de taşınmazların toprak yapıları, işlenen biçimi kullanım süresi ve mer'a ile aralarında kadim ve doğal sınırlar bulunup bulunmadığı yönünden rapor alınmalı zilyedliğin sürdürülüş biçimi bilirkişilerden ve tanıklardan sorulmalı, taşınmazın öncesinin mera'a olması halinde zilyedlikle kazanılamayacağı düşünülmeli, aksi takdirde 3402 sayılı Kadastro Yasasının 14. maddesi gereğince tüm deliller değerlendirilerek bir karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ilişkin verilen hüküm Hazine tarafından suresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 6 parsel sayılı 9200 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mer'a, 311 parsel sayılı taşınmazda Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğundan bahisle Hazine adına tesbit edilmiştir. 281 parsel sayılı 15.800 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 213 nolu vergi kaydına göre tesbit gören 276 ve 278 parsellerin miktar fazlası, 111 parsel sayılı 6300 metrekare yüzölçümündeki taşınmazda 110 parsele uygulanan 52 numaralı vergi kaydı miktar fazlası olarak Hazine adına tesbit edilmiştir. Davalıların miras bırakan Raif kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine dayanarak taşınmazların tesbitine itiraz etmiştir. İtirazları komisyonca kabul edilerek taşınmazların davalılar adına tesciline karar verilmiştir. Hazinenin açtığı dava sonucunda mahkemece komisyon kararında olduğu gibi taşınmazlar davalılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davanın konusu taşınmazlar üzerinde davalılar yararına zilyedliğe dayalı mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacı Hazine, taşınmazların zilyedlikle kazanılma olanağı bulunmayan Hazine yerleri olduğunu ileri sürerek dava açmış, davalılar ise vergi kaydına ve zilyedliğe dayanmışlardır. Kadastro sırasında 6 nolu parsel mer'a, 311 nolu parsel Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden, 281 nolu parsel dava dışı 276 ve 278 parsellere uygulanan 1937 gün 213 tahrir nolu, 111 nolu parsel ise dava dışı 110 nolu parsele uygulanan 1937 gün 52 nolu vergi kayıtları yüzölçümü fazlası olarak Hazine adına tesbit edilmişlerdir. Eylemli durumda 6 ve 311 parsellerin üç tarafı 281 parselin ise batısı mer'a ile çevrili bulunmaktadır. Hazine dava dilekçesinde taşınmazların zilyedlikle iktisabı mümkün olmayan yerler olduğunu ileri sürdüğüne göre 6, 281 ve 311 nolu taşınmazların öncesinin mer'a olup olmadığının bir iddia çerçevesinde araştırılması gerekir. Ne var ki, yöntemine uygun bir mer'a araştırması yapılmadığı gibi 110 parsele uygulanan 52 tarih nolu vergi kaydı getirilmemiş, dinlenen tek davalı tanığının hangi köyden olduğu da keşif zaptına yazılmamıştır. Öte yandan 1937 gün 284 tarih nolu mer'a vergi kaydının uygulamasının yetersizliği yanında ziraatçi bilirkişinin raporunda teknik verilerden ve gerekçeden yoksun bulunmaktadır. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde mahkemece, taraflardan davanın sonucunda yararı bulunmayan komşu köylerden tanık göstermeleri istenmeli, taşınmazların bulunduğu köyde toprak tevzi komisyonunca çalışmalar yapılıp yapılmadığı mer'a tahsis kararı ve haritası olup olmadığı sorulmalı, 315, 507, 512 ve 515 nolu mer'a parselleriyle ilgili kadastro tutanakları ile 110 parsele uygulanan 52 tarih nolu vergi kaydı getirtilmeli, taraflarca gösterilecek tanıklarla, önceden dinlenen yerel bilirkişi ve tanık ve tesbit bilirkişileri hazır edilmek suretiyle yeniden keşif yapılarak varsa mera tahsis kararı ve haritası ile toprak tevzi komisyon belirtmelik tutanak ve haritası ve bu arada 1937 gün 284 tahrir nolu vergi kaydı komşu köylerden seçilecek yaşlı ve yansız yerel bilirkişilerle teknik bilirkişi aracılığıyla gereği gibi yerine uygulanmalı, uygulamayı izlemeye olanak sağlayacak biçimde teknik bilirkişiye kroki çizdirilmeli, başka bir ziraatçi bilirkişiden taşınmazların toprak yapıları ve karakterleri işlenen biçimi kullanım süresi ve mer'a ile aralarında ayırıcı kadim ve doğal sınırlar bulunup bulunmadığı yönünden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, ayrıca taşınmazların öncesinin ne olduğu, kimin hangi tarihten ben zilyed ettiği, zilyedliğin sürdürülüş biçimi olaylara dayalı olarak bilirkişilerden ve tanıklardan ayrı ayrı sorulmalı, beyanlar arasından aykırılık doğduğundan giderilmeli, taşınmazların öncesinin mer'a olması durumunda zilyedlikle kazanılamayacağı düşünülmeli, aksi takdirde 3402 sayılı Kadastro Yasasının 14. maddesi hükümleri ışığında toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.5.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|