 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 2005/9490
K: 2005/7746
T: 23.9.2005
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Taksime dayanan taraf davalı taraf olduğundan ispat külfeti de davalı tarafta olması nedeniyle davacı tarafa izahlı davetiye gönderip delilleri ibraz etmediğinden bahisle davanın reddi ile açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir.
(3402 s. Kadastro K. m. 36)
(1086 s. HUMK. m. 163)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 101 ada 101, 102 ada 51, 52, 103 ada 62, 104 ada 13, 32, 80 parsel sayılı 26587.82, 14096.15, 3021.54, 7305.13, 7542.40, 15508.40 ve 9927.71 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 101 parsel davalılar murisi Rasim ile Halil, diğerleri Rasim adına tesbit edilmiştir. Davacı, yasal süresi içinde çekişmeli parsellerin müşterek muristen intikal edip terekesinin paylaşılmadığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın 3402 sayılı Kanunun 28. maddesi uyarınca reddi ile davanın açılmamış sayılmasına, çekişmeli parsellerin tesbit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının duruşmaya gelmediği, kendisini vekille temsil ettirmediği ve delillerini de bildirmediği gerekçe gösterilerek "davacının davasının reddi ile davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmiş ise de, değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Çekişmeli taşınmazlar tarafların ortak miras bırakanı Halil'e ait iken ölümüyle mirasçılarına intikal ettiği ve mirasçılar arasında yapılan taksimle de davalılara kaldığı belirtilmek suretiyle davalılar adına tesbit edilmiştir. Davacı, 9.3.2005 tanzim ve havale tarihli dilekçeyle taşınmazların kök muris Halil'e ait iken ölümüyle mirasçılarına kaldığını, mirasçılar arasında yapılmış bir taksimin bulunmadığını belirterek taşınmazların tesbitinin iptali ve Halil mirasçıları adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir. Taşınmazların kök muris Halil'den kaldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tutanakların edinme sebebi sütunundaki beyanlar ile dava dilekçesi bu konuda uyum halindedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Halil'in ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği konusundadır. Taksime davacı taraf değil davalı taraf dayanmaktadır. Taksim olgusunu isbat etme yükümlülüğü davalı tarafa aittir. Bu nedenle taksimle ilgili olarak davalılardan delilleri istenilip gerekli değerlendirmenin yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir. İsbat yükümlülüğü bulunmayan davacıya izahlı davetiye çıkarılıp verilen süre içerisinde delillerini ibraz etmediğinden bahisle davasının reddine ve açılmamış sayılmasına karar verilmesi yasaya aykırıdır. Ayrıca isbat külfeti davacıya ait olsa bile bu külfetin yerine getirilmemesi durumunda davanın açılmamış sayılmasına ve tesbit gibi tescile karar verilmesi gerekirken mahkemece hem davanın reddine hem de açılmamış sayılmasına karar verilmesi de usule uygun bulunmamaktadır. Davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 23.9.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.