 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 2005/8855
K: 2005/9798
T: 24.10.2005
- KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
- TAKSİM VE KISMİ İKTİSAP
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Taşınmazın murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksime bütün mirasçıların katılıp katılmadığı, katılmayan varsa katılmayanlara da pay verilip verilmediği, taksimden sonra herkesin kendine ayrılan yeri çekişmesiz kullanıp kullanmadığı ve kullanmanın icazet anlamına gelip gelmediği araştırılıp sonucuna göre karar verilmelidir.
(4721 s. MK. m. 713)
(3402 s. Kadastro K. m. 14, 15)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 142 ada 1, 114 ada 17, 109 ada 8, 15, 32, 109 ada 3, 128 ada 9 parsel sayılı ve muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlardan 128 ada 9, 109 ada 3 parseller kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Ahmet adına, 109 ada 8, 15, 32 parseller aynı nedenle Fatma adına, 114 ada 17, 142 ada 1 parseller ise satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Emrah adına tespit edilmiştir. Davacı İlker, yasal süresi içinde taşınmazların ortak kök muris Halil'den kaldığı ve taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 114 ada 17 parsel hakkındaki davanın vazgeçme nedeniyle reddine ve tespit gibi tesciline, 142 ada 1, 109 ada 15 ve 32 parsellerin Halil mirasçıları adına hisseleri oranında tesciline, 109 ada 8 parsel hakkındaki davanın reddine, tespit gibi tesciline, 128 ada 9 parsel hakkındaki davanın vazgeçme nedeniyle reddine, tespit gibi tesciline, 109 ada 3 parselin ise teknik bilirkişi rapor ve krokisinde "A" harfiyle gösterilen 2000 metrekarelik kısmın ayrı parsel altında Halil mirasçıları adına payları oranında tesciline, kalan "B" harfiyle gösterilen 15734.37 metrekarelik kısmın davalı Ahmet adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı İlker ile Ahmet, Fatma ve Emrah tarafından temyiz edilmiştir.
- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 109 ada 8 numaralı parselin kök muristen intikal etmediğini belirlenmiş olmasına göre davacı İlker'in 109 ada 8 numaralı parsele ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile parsele ilişkin hükmün ONANMASINA,
- a) davacı ve davalıların 109 ada 3 numaralı parsele ilişkin temyizlerine gelince: Mahkemece çekişmeli taşınmazın krokide A harfiyle gösterilen 2000 metrekarelik bölümünün kök muristen intikal ettiği ve taksim edilmediği, "B" harfi ile gösterilen 15734.37 metrekaresinin davalı tarafından imar ihya edildiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece taraflardan taşınmazın ne kadar bölümünün kök muristen intikal ettiği, ne kadarının imar ihyaya konu olduğu hususunda delilleri sorulup celp edilmemiş, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklardan bu konuda herhangi bir bilgi alınmadan hüküm kurulmuştur. Doğru sonuca varılabilmesi için; taraflardan bu konu ile ilgili delilleri sorulup celp edilmeli, mahallinde yapılacak keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, bir kısmın kök muristen intikal etmiş ise kök muristen intikal eden kısmın neresi olduğu, davalı tarafça imar ihya edildiği söylenen bölümün ihyasının hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği, ihya işleminin tereke adına mı yoksa davalının kendi adına mı olduğu etraflıca sorulup zeminde tespit edilmeli, muristen intikal ettiği söylenen kısmın taksime konu edilip edilmediği hususu araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece taşınmazın muristen intikal eden ve imar ihyaya konu olan bölümleri kesin olarak saptanmadan ve imar ihyanın davalı adına mı, yoksa tereke adına mı yapıldığı belirlenmeden karar verilmesi doğru değildir.
b) Davalı Ahmet ve arkadaşlarının 142 ada 1, 109 ada 15 ve 109 ada 32 numaralı parsellere ilişkin temyizlerine gelince: Mahkemece çekişmeli taşınmazların tarafların ortak miras bırakanları Halil'e ait iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği ve mirasçıları arasında geçerli bir taksimin yapılmadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların kök muris Halil'e ait olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık murisin ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği konusundadır. Dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların büyük bölümü murisin ölümünden sonra terekesinin taksim edildiğini, davacının annesine çekişmeli taşınmazın tespit edildiği köydeki arazilerden üç parça yer verildiğini ve bu üç parsel yerin davacının annesinin adına tespit edilip kesinleştiğini bildirmişlerdir. Celp ve tetkik edilen tutanaklar bilirkişi ve tanık beyanlarını doğrulamaktadır. Ancak, mirasçılar arasında yapıldığı söylenen taksime tüm mirasçıların katılıp katılmadığı ve herbir mirasçıya yer verilip verilmediği, verilmiş ise nereden verildiği, araştırılmadığı gibi taksimin yapılış tarihi, taksime tüm mirasçılar katılmamış olsa bile aradan geçen zaman içerisinde kendilerine verilen yeri kullanmayı kabul edip taksime ses çıkarmamaları, yokluklarında yapılan taksimi kabul ettikleri ve bu işleme icazet verdikleri anlamına gelip gelmediği araştırılıp tartışılmadan hüküm kurulmuştur. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle taraflardan iddia ve savunmaları ile ilgili tüm delilleri sorulup celp edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız ve gayrimenkulleri bilen şahıslar arasında seçilecek yerel bilirkişiler huzuru ile keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında murisin ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği, taksime bütün mirasçıların katılıp katılmadığı, taksime bütün mirasçıları katılmamış olsa dahi katılmayanlara yer ayrılıp ayrılmadığı, taksimden sonra herkesin kendine ayrılan yeri çekişmesiz kullanıp kullanmadığı ve kullanmanın icazet anlamına gelip gelmeyeceği etraflıca sorulup saptanmalı, gerektiğinde diğer mirasçılar dinlenilip muristen intikal eden tüm taşınmazlarla ilgili tutanaklar getirtilip incelenmeli, murisin başka köydeki taşınmazlarının taksim dışı tutulup tutulmadığı hususu üzerinde durulmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları 2. bentte yazılı nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|