 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 2005/12708
K: 2006/565
T: 09.02.2006
- İDARİ PARA CEZASI
- DİSİPLİN HAPSİ
- LEHE KANUN UYGULAMASI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: / Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Yasa'nın 3 ve 7/1 .maddesi ile hafif hapis veya hafif para cezaları idari para cezalarına dönüştürülmüş, 1 Haziran 2005 tarihinde kabul edilip aynı günkü mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanıp yürürlüğe giren 2004 sayılı Yasanın 337. maddesindeki değişiklik ile de anılan maddedeki eylemin müeyyidesi disiplin hapsine çevrilmiştir. 5237 sayılı Yasa'nın 7. maddesi göz önüne alındığında 5252 sayılı Yasadaki düzenleme sanığın lehine olduğundan müeyyidenin 5326 sayılı Yasanın 24. maddesine göre idari para cezası olarak belirlenmesi gerekir.
(2004 s. İİK m. 337)
(5237 s. TCK m. 7)
(5252 s. TCKYK m. 3, 7/1)
(5326 s. Kabahatler K. m. 24)
Mal beyanında bulunmamak suçundan sanık Nurallah'ın yargılaması sonucunda 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı TCK.nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 5349 sayılı Yasa ile değişik 7/1. maddesi uyarınca eylemin yaptırımının idari para cezasına dönüştürüldüğü ve görevli makamın Cumhuriyet Başsavcılığı olduğundan bahisle, gereğinin takdir ve yerine getirilmesi için dosyanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine dair, (İzmir 8. icra Ceza Mahkemesi)nin 15.06.2005 gün ve 2005/112-1298 sayılı kararı ve dosyası incelendi;
Dosya kapsamına göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun'la değişik İİK.nun 337. maddesindeki yaptırım, disiplin hapsi olarak belirlenmiş olup, aynı tarihte yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 5349 sayılı Kanun'la değişik 7. madde 1. fıkrasına göre, "Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür" şeklinde düzenleme yer almış ise de, her iki Kanunun da aynı gün yürürlüğe girdiği, ancak Yürürlük Kanunu'nun 7. maddesindeki bu düzenlemenin, İcra ve İflas Kanunu dışındaki özel kanunlarda yer alan hafif hapis veya hafif para cezaları yönünden geçerli olduğu, İcra ve İflas Kanunu'nun yasa koyucu tarafından ayrık tutularak hafif hapis cezaları için disiplin veya tazyik hapsi cezaları öngörüldüğü, bu durumda İcra ve İflas Kanunu'nun 5358 sayılı Kanun'la değişik, 337. maddesi uyarınca eylemin yaptırımının mahkeme tarafından disiplin hapsi olarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza işleri Genel Müdürlüğü'nün 12.10.2005 gün ve 43135 sayılı Yazılı Emirlerine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 07.11.2005 gün ve Y.E.2005/182398 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,
Gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 5349 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile değişik 7. maddesinin 1. fıkrası ile "Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür...", yine 1 Haziran 2005 tarihinde kabul edilip, aynı gün mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 2004 sayılı İİK'nunda Değişiklik Yapılmasına Dair 5358 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile İİK.nun 337. maddesindeki eylemin müeyyidesi 10 gün disiplin hapsine dönüştürülmüştür. Ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi göz önünde tutulduğunda 5349 sayılı Yasa ile değişik 5252 sayılı Kanun'un 7. maddesi sanığın lehine olduğundan aynı maddenin 1. fıkra 1. cümlesi ve 5326 sayılı Kabahatler Yasası'nın 24. maddesine göre müeyyidenin İcra Ceza Mahkemesince İdari Para Cezası olarak belirlenmesi gerekir.
Bu nedenle Yargıtay C. Başsavcılığının Yazılı emre atfen düzenlediği tebliğname kısmen yerinde görülmekle ve Kanun'a aykırılık halinin giderilmesinin de başkaca halinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla izmir 8. icra Ceza Mahkemesinin 15.06.2005 gün 2005/112 esas ve 2005/1298 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde ifasına, dosyanın Yargıtay C. Başsavcılığına (TEVDİİNE), 09.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.