 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 2005/10831
K: 2005/10697
T: 15.11.2005
- KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
- İMAR VE İHYA EDİLEN TAŞINMAZ
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, ilgili tüm belgeler getirtilmeli, ihyaya konu olabilecek yerlerden olup olmadığı, bu tür yerlerden ise kimin ihya yaptığı, zilyetlik durumu araştırılmalı, çelişkiler giderilmeli, tespit bilirkişileri de dinlenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14, 17)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 110 ada 291 parsel sayılı 6.336.50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hali arazi vasfında olması nedeniyle Maliye Hazinesi adına tespit edilmiştir. Davacı, yasal süresi içinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin davalı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Osman ve vekalet ücretine hükmedilmediğinden bahisle Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerinde yazılı şartların davacı taraf yararına gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz kadastro tesbiti sırasında Durmuş oğlu Osman'ın zilyetliğinde bulunduğu belirtilmek suretiyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Mahkemece mahallinde yapılan keşifte bilgisine başvurulan yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğunu, davacıya atasından irsen ve taksimen intikal ettiğini, kadastro tesbitinden geriye doğru zilyetliğinin 20 yılı aşkın süreye ulaştığını, taşınmaz üzerinde davacı tarafından aşılanmak suretiyle meydana getirilen armut ağaçlarının bir bölümünün kuruduğunu, halen bir kısmının varlığını sürdürdüğünü ifade etmişlerdir. Keşif sırasında bilgisine başvurulan uzman ziraat mühendisi taşınmazın imar ihyaya konu edildiğini, meyil durumunun % 35 ila 50 civarında olduğunu, taşınmaz üzerinde taşlık kayalık ve pırnallığın bulunmadığını, taşınmazın yeterince imar ihyaya konu olmadığını belirtmiştir. Mahkemece yerel bilirkişi ve tanık beyanlarıyla uzman bilirkişi raporu çeliştiği halde bu çelişkinin giderilmesine çalışılmamış, uzman ziraat mühendisinin kendi içinde çelişkili bulunan raporuna (yasal hiçbir gerekçe gösterilmeden) değer verilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için; taşınmazın kuzeyinde ormanlık alanın bulunduğu da nazara alınarak öncelikle taşınmazın bulunduğu bölgede orman kadastrosunun yapılıp, yapılmadığı ilgili daireden sorulup belirlenmeli, orman kadastrosu yapılmış ise bölgeyle ilgili orman tahdit harita ve mazbataları orman kadastrosu yapılmamış ise amenajman planı, hava fotoğrafları ve 1/25.000 ölçekli memleket haritası getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yerel ve uzman bilirkişiler huzuruyla keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında yerel bilirkişiler yardımı, uzman orman ve ziraat mühendisleri aracılığıyla orman tahdit haritası ve mazbataları şayet tahdit haritası yok ise amenajman planı, memleket haritası ve hava fotoğrafları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan aşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, taşlık, çalılık, pırnallık, meşelik gibi Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve imar ihyaya konu olabilen yerlerden olup olmadığı, imar ihyaya konu edilmiş ise ihyanın kim tarafından başlatıldığı ve hangi tarihte başladığı, imar ihya tamamlanmışsa bu tamamlama işleminin ne zaman olduğu, kim tarafından ne kadar süreden beri tasarruf edildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, uzman ziraat mühendisi veya mühendisler kurulundan taşınmazın niteliğini belirtir imar ihyaya konu olup olmadığını, imar ihyaya konu olmuş ise ne zaman tamamlandığını gösterir rapor alınmalı, uzman bilirkişi raporunun önceki bilirkişi raporuyla ve yerel bilirkişiyle tanık beyanlarıyla çelişmesi halinde bu çelişkinin nedeni üzerinde durulup giderilmesine çalışılmalı, beraberde götürülecek orman mühendisinden taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığını belirtir ayrıntılı rapor alınmalı, tesbite aykırı sonuca varıldığı takdirde tesbit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, yapılacak araştırma sonunda taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu veya imar ihyaya konu olup zilyetlikle iktisap şartlarının davacı taraf yararına gerçekleştiği saptandığı takdirde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki sınırlamayla ilgili olarak Tapu Sicil, Kadastro ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlükleri nezdinde soruşturma yapılmalı, Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddesinde yazılı şartların davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediği tümüyle saptandıktan sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 15.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.