 |
T.C
YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/5232
K: 2004/8838
T: 29.06.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- RIZAİ PAYLAŞIM KARİNESİ
- ÇOK UZUN SURELİ KULLANIM
- KANIT YÜKÜMLÜLÜĞÜ
3402 s. KadastroK/13
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden K. G. vs. vekili Avukat T. A. geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 272 ada 32 parsel sayılı 120399 metrekare yüzölçü-mündeki taşınmaz ceddinden intikalen ve taksimen vergi kaydı sahibi davalıların tasarrufunda bulunması, 50 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız zilyed olmaları nedeniyle müştereken 1/3'er paylı olarak Süleyman Ethem, K. T. ve H. G. adlarına tespit edilmiştir. İtirazları Komisyonca reddedilen davacılar, taşınmazın kök muris adına tapulu olup taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında M. Ö., F. M. O. ve Y. Y. Y., ayrı tapu kaydına dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; müdahillerin davasının reddine, davacıların davasının paylarıyla sınırlı olarak kabulüne ve çekişmeli parselin dava edilen miras payları yönünden hisseleri oranında davacılar adına, bakiye payların tespit gibi davalı taraf adına tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahiller, davalılar ve M. H. Ç. mirasçıları M. Ç. ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
- Temyiz edenler M. Ç. ve arkadaşlarının davaya usulen katılmadıkları ve taraf sıfatını kazanmadıkları saptanmıştır. Taraf olmayan kişilerin nihai kararı temyiz etmeleri mümkün değildir. Bu nedenle M. Ç. ve arkadaşlarının temyiz taleplerinin REDDİNE,
- Müdahil M. Ş. Ö. ve arkadaşlarının dayandıkları tapu kaydının çekişmeli parseli kapsadığı kanıtlanamamıştır. Kaldı ki; tapu kaydı taşınmazı kapsasa bile kaydın tedavül etmediği tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-c maddesinde öngörülen zilyetlikle iktisap şartlarının davalı taraf yararına gerçekleştiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Açıklanan ve mahkeme kararında gösterilen diğer gerekçelere göre temyiz eden M. Ş. Ö. ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının REDDİNE,
Davalı S. E. G. mirasçıları ve arkadaşlarının temyiz itirazlarına gelince: Çekişmeli parselin öncesinin 1333 (1917) yılında vefat eden tarafların ortak kök miras bırakanı Ramazanoğlu lakaplı M. K. G.'den kaldığı tartışmasızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kök miras bırakanın terekesinin paylaşılıp paylaşılmadığı konusundadır. Mahkemece kök miras bırakanın terekesinin paylaşılmadığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; mahkemenin kabulü dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Dava konusu taşınmazın miras bırakanın ölümünden sonra tespit tarihine kadar davalılar tarafından kullanıldığı, dosya içeriğinden ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Kullanım konusunda mirasçılar arasında tespit tarihine kadar uyuşmazlık
çıktığı da iddia ve ispat olunmamıştır. Çok uzun süreli eylemli kullanma haricen yapılan rızai paylaşımın karinesini oluşturur. Bu karine davalılar yararına delil niteliğinde olup aksini davacılar kanıtlamak zorundadır. Öte yandan taşınmazın davalı taraf adına oluşan vergi kaydı kapsamında olduğu saptanmış olup, vergi kaydıda bu karineyi güçlendirmektedir. Tespit tutanağı da rızai paylaşımı doğrulamaktadır. Açıklanan bu olgular karşısında taşınmazın paylaşıldığının kabulü zorunludur. Hal böyle olunca; davanın reddine ve taşınmazın tespit gibi davalı taraf adına tesciline karar verilmesi gerekir. Temyiz itirazının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA Yargıtay duruşması için belirlenen 375.000.000 TL. Avukatlık vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekille temsil ettiren davalı S. E. G. mirasçıları ve arkadaşlarına verilmesine 29.6.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.