Hukuki.NET

T.C
YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/4385
K: 2004/6341
T: 26.4.2004

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


  • KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
  • MER'A, KIŞLAK VE YAYLAK
İçtihat Özeti: Taşınmazın başında icra edilecek keşifde arazinin niteliği belirlenmeli, mer'a veya yaylak olup olmadığı araştırılmalı, bunun için ilçe idare kurulu kararı; temlik tezkeresi, mer'a norm kararı ve haritası ile kaymakamlık men kararı, müdahillerin dayanağını oluşturan iskan kaydı ile buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydı ve tedavülleri, dağıtım cetvelleri ve haritaları getirilmeli, yerel ve uzman bilirkişiler yardımı uygulanıp kapsamı duraksamaya meydan verilmeyecek şekilde tesbit edilmelidir. Tarafsız yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları; taşınmazın; zilyetlik durumunu başlangıç ve sürdürülüş biçimini olaylara dayalı olarak açıklattırılmak, komşu parsel tutanakları ile denetlenmeli, toplanan delillerin edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde, tesbit bilirkişileri dinlenerek aykırılık giderilmeli, kayıt miktar fazlası üzerinde, zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, Gereği Görüşüldü:
Kadastro sırasında 1626 parsel sayılı 50.750 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı Ö Köyü Tüzel Kişiliği, taşınmazın İlçe İdare Kurulu kararı ile köy adına tespit ve tescil edildiği, 1936'dan beri köyün tasarrufunda bulunduğu iddiasına, H Köyü Tüzel kişiliği 1936 da 503 sayılı temlik tezkeresi ve krokisi ile köye tahsis edildiği, buna ait İlçe İdare Kurulu ve 1970, 1979 tarihli kaymakamlık kararları bulunduğundan köy adına yayla olarak sınırlandırılması gerektiği iddiasına, davacı H.... Köyü Tüzel kişiliği 1936'da taşınmazın 503 sayılı Yasa ile köye yayla (mer'a) olarak tahsis ve temlik edildiği köyün zilyetliğinde bulunduğu iddiasına, davacı Turan ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında Abdülbari ve isa iskan kaydı ve zilyetliğe dayanarak davaya müdahil olmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı Turan'ın davasının feragat nedeniyle reddine, davacı Köy Tüzel Kişiliklerinin davalarının reddine, müdahil davacıların davalarının kabulü ile çekişme konusu 1626 parsel sayılı taşınmazın iskan maliki Bekir mirasçıları, müdahiller ve diğerleri adına hisseleri oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davaya konu taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, müdahillerin dayanağını oluşturan iskan kaydı kapsamında kaldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarının da müdahiller yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır.
Çekişmeli taşınmaz kadastro tespiti sırasında Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğundan bahisle Hazine adına tespit edilmiştir. Yargılama sırasında toplanan deliller tutanağın edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düştüğü halde tespit bilirkişilerinin tanık sıfatı ile dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmaması usule aykırıdır.
Davacı köyler tahsis kararına taraflar arasında cereyan eden uyuşmazlıkla ilgili kaymakamlık men kararına, müdahiller ise 29/2 sayılı iskan kaydına dayanmışlardır. Müdahillerin dayandığı iskan kaydının 7.4.1942 tarih ve 17 numara ile tapuya kaydedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece iskan kaydı sonunda oluşan tapu kaydı ve varsa tedavülleri dağıtım cetveli ve iskan haritası getirtilip mahalline yeterli şekilde uygulanmamış, tüm komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgelerde getirtiimediği için uygulamada bu kayıtlardan yararlanılmamıştır. Dayanılan iskan kaydının ve haritasının mahalline uygulanmaması isabetli değildir. Ayrıca dayanılan iskan kaydı değişebilir hudutlu kayıtlardan olup 2800 metrekare tutarındadır. Taşınmazın toplam miktarı ise 50.750 metrekaredir. Mahkemece kayıt miktar fazlası üzerinde zilyetlikle iktisap şartlarının adına tescil kararı verilenler yararına gerçekleştiği kabul edildiği halde bu şahıslarla ilgili olarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki sınırlama ile ilgili soruşturma yapılmamış bulunması da açıkça yasaya aykırı bulunmaktadır. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle müdahillerin dayanağını oluşturan 7.4.1942 tarih 17 numaralı tapu kaydı ve tedavülleri, iskan kaydı haritası varsa dağıtım cetveli çekişmeli taşınmazı çevreleyen komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler, varsa bölge ile ilgili mer'a norm kararı ve haritası getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı tarafsız ve yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yöntemle belirlenecek tanıklar huzuru ile keşif icra olunmalıdır. Taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında arazinin niteliğinin belirlenmesi, mer'a veya yaylak olup olmadığının tespitine esas teşkil etmesi bakımından davacı köylerin dayanağını oluşturan İlçe idare Kuru-lu'nun 7.7.1949 tarihli kararı, 936 tarih 503 sayılı temlik tezkeresi, varsa mer'a norm kararı ve haritası, Kaymakamlık men kararı ve müdahillerin dayanağını oluşturan 29/2 sayılı iskan kaydı ile bu kayda dayanılarak oluşturulan 7.4.1942 tarih 17 numaralı tapu kaydı ve tedavülleri, dağıtım cetvelleri ve haritaları yerel bilirkişiler yardımı ve uzman bilirkişi aracılığı ile uygulanıp kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Taşınmazın başında dinlenecek yansız yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kamu orta malı niteliğinde mer'a veya yaylak olup olmadığı kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, kullanmanın ekonomik amaca uygun olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, kayıt uygulamasının ve kullanma ile ilgili bilirkişi ve tanık sözlerinin zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama sırasında toplanan delillerin tutanağın edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatı ile ve gerekirse yüzleştirme yapılmak sureti ile dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, beraberde götürülecek ziraat mühendisinden taşınmazın niteliği ile ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, taşınmazın tamamının tarım arazisi niteliğinde bulunduğu mer'a-yaylak gibi kamu yararına tahsis edilen yerlerle ilgisinin bulunmadığı ve dayanılan iskan ve tapu kaydının bu yerle ilgili bulunduğu belirlendiği takdirde kaydın gayrisabit hudutlu olması nedeniyle miktarı ile geçerli olacağı nazara alınıp kayıt miktar fazlası üzerinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde yazılı zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı ve sınırlama ile ilgili soruşturma yapılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 26.4.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini