 |
T.C
YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/4087
K: 2004/6029
T: 15.04.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAPU KAYDININ İPTALİ
- KİŞİYE TAHSİS EDİLEN TAŞINMAZ
- ZİL YETLİKLE İKTİSAP
3402 s. KadastroK/46
Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞÎ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 252 ada 1 parsel sayılı 8142,96 metrekare yüzölçü-mündeki taşınmaz ifraz, 28.2.1990 tarih 37 nolu tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı M.P., yasal süresi içinde 9.9.1993 tarih 18 nolu tapu kaydmm adlarına tespit gören 252 ada 7 parselle birlikte nizalı yeride kapsadığına dayanarak adına tescili isteği ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, 152 ada 1 nolu parselin tapu kaydmm iptali ile davacı M.P. adına tesciline karar verilmiş; hüküm davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı 9.9.1993 tarih 18 nolu tapu kaydına, davalı Hazine ise 4753 sayılı Kanunla oluşturulan 28.2.1990 tarih 37 nolu tapu kaydına dayanmışlardır. Davacı tarafın dayandığı tapu kaydmm miktarı 2757 metrekare olup, 252 ada 7 sayılı parsele 2753.03 metrekare olarak revizyon görmüştür.
Mahkemece davacı tapusunun taşınmazın tamamını kapsadığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; mahkemenin kabulü dosya içeriği ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Tapu kaydının dört sınırının hiçbir sınırı açık kalmaksızın cephe çevre sabit sınırlarla taşınmazı kapsadığı sabit olmadıkça kaydın miktarına değer verilmesi gerekir. Davacının tapusu 2757 metrekare olduğuna göre kayıt miktarı kadar yerin kendisine verilmesi zorunludur.
Taşınmaz 4753 sayılı Kanun uyarınca adına tespit edilmiş ve kişiye tahsis yapılmıştır. Kişiye tahsis nedeniyle Hazine'nin elinden çıkmış olduğundan 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/3. maddesi uyarınca taşınmazın zilyetlikle kazanılması mümkün değildir. Sonradan mülkiyetin Hazineye dönmüş olması sonuca etkili bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle çekişmeli parselin doğu bölümünden 704 metrekarelik kısmının ifrazı ile ve davacının payı ile sınırlı olarak 32/40 payının davacı, 8/40 payının Hazine adına tesciline ve fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 15.4.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.