 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 2004/253
K: 2004/1266
T: 29.1.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
- KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİK SÜRESİNİN DOLUP DOLMADIĞININ ARAŞTIRILMASI
- TAPU KAYITLARININ KAPSAMI BELİRLENMELİ; KROKI DÜZENLENMELİ
İçtihat Özeti: Hazine tapusunun ihdasından geriye cereyan eden zilyetliğin mülk edinmeye yeterli bulunup bulunmadığı ve dolayısıyla davgcı taraf yararına; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14, maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediği hususu üzerinde durulmalı, bilirkişi ve tanık sözlerinin gerçeğe uygunluğu komşu parsel tutanaklarıyla denetlenmeli; teknik bilirkişi yardımı ile tapu kayıtlarının kapsamı belirlenmeli ve kroki düzenlenmeli, toplanan delillerin tutanağa aykırı düşmesi halinde, tesbit bilirkişileri tanık sıfatı ile dinlenmeli aykırılık giderilmeli, deliller değerlendirilerek sonucuna göre Karar verilmelidir.
Taraflar arasında kadastra tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastra sırasında 151 ada 55 ve 56 parsel sayılı 745.76 ve 738 metrekare yüzölçümündeki taşınmazıarın üzerinde Şahin tarafından yapılan ev ve ahır bulunduğu ancak, bu taşınmazıarın tapuda Hazine adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Şahin, yasal süresi içinde irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve çekişmali parsellerin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece taşınmazlar üzerinde Hazine tapusunun ihdasından geriye doğru davacı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davaya konu 151 ada 55 ve 56 sayılı parseller 10.7.1980 tarih 20 ve21 numaralı tapu kayıtlarına dayalı olarak Hazine adına tespit edilmiş, davacı, irsen intikal ve zilyetliğe dayanarak dava açmıştır. Mahkemece tespite esas olan ve Hazine'nin dayanağını oluşturan tapu kaydı ve haritası getirtilip mahalline uygulanmamış, tüm kolT)şu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler getirtilmediği için uygulamada bu kayıtlardan yararlanılmamış, taşınmazın niteliği, Hazine tapusunun hangi tarihte ve ne sebeple ihdas edildiği, davacı tarafın taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin hangi tarihte başlayıp ne surette sürdüğü yeterli şekilde araştırmadan hüküm kurulmuştur. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için; Hazine'nin dayanağını oluşturan tapu kayıtları ihdasından başlayarak tüm tedavülleri, varsa belirtmelikleri ile birlikte celbedilmeli, taşınmazları çevreleyen tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ile varsa dayanakları olan tapu ve vergi kayıtları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yerel
ve uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif icra olunmalıdır. Taşınmazların başında ayrı ayrı icra edilecek keşif sırasında tespite esas olan tapu kayıtları okunup hudutları zeminde tek tek göstertilmeli, kayıtta yazılı olup bilirkişilerce zeminde gösteriiemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanısağlanmalı, yerel bilirkişiler aracılığı ve teknik bilirkişi yardımıyla kayıtların eki olan harita uygulanmak suretiyle tapu kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Arazi başında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taşınmazların niteliği itibariyle zilyetlikle iktisap edilebilen yerlerden olduğu belirlendiği takdirde Hazine tapusunun ihdasından geriye cereyan eden zilyetliğin mülk edinmeye yeterli bulunup bulunmadığı ve dolayısıyla davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastra Kanunu'nun 14. maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediği hususu üzerinde durulmalı,. bilirkişi ve tanık sözlerinin gerçeğe uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye tapu kayıtlarının kapsamını belirtir ve keşfi izlemeyi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, yargılama sırasında toplanan delillerin tutanağın edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyladinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 29.1.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.