 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 2004/2239
K: 2004/3601
T: 4.3.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
- KADASTRO HAKİMİ; DOĞRU VE İNFAZDA GÜÇLÜK ÇIKARMAYACAK ŞEKİLDE HÜKÜM OLUŞTURMALI
- TAŞINMAZIN NİTELİĞİNİN DEĞİŞTİRİLMEMESİ
İçtihat Özeti: Tesbite karşı Hazine tarafından dava açılmamış, taşınmazın niteliği değiştirilerek davacının aleyhine hüküm kurulmuştur.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2 maddesinde öngörülen 3 ayrık hallerden hiçbiri bu davada yoktur. Bu durumda taşınmazın niteliği değiştirilmeksizin davanın reddine ve tesbit gibi tescile karar verilmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 30/2)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, Gereği Görüşüldü:
Kadastro sırasında 182 ada 38 parsel sayılı 12137,02 metrekare yüzöl-çümündeki taşınmaz, beyanlar hanesinde üzerindeki kestane ağaçlarının davacıya ait olduğu şerhi verilerek dava dışı 2 ve 3 parsele uygulanan vergi kaydı miktar fazlası olarak davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Adem, yasal süresi içinde imar ihya, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin mer'a olarak sınırlandırılmasına, mer'alar üzerinde muhdesatta meydana getirilemeyeceğinden beyanlar ha-nesindeki şerhin iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı Adem ve vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine toplanan delillere ve kararda yazılı gerektirici nedenlere göre sair temyiz itirazlan yerinde değildir. Ancak kadastro sırasında taşınmaz tarım arazisi olarak Hazine adına tespit edilmiş ve üzerindeki muhdesa-tın davacıya ait olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmiştir. Tespite karşı Hazine tarafından dava açılmamış, davacının davası nedeniyle taşınmazın niteliği değiştirilerek davacının aleyhine hüküm oluşturulmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesinde öngörülen 3 ayrık halden hiçbiri bu davada mevcut değildir. Bu durumda taşınmazın niteliği değiştiril-meksizin davanın reddine ve tespit gibi tescile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 4.3.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.