 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 2004/1831
K: 2004/4493
T: 18.3.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBÎTİNE İTİRAZ
- YENİLEME KADASTROSU
İçtihat Özeti: Yenileme işlemi sırasında ilk kadastro veya tapulamanın tahdit ve tesbit ettiği parsel sınırlarına itibar edilir.
(2859 s. PYK. m.4)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği Görüşüldü:
2859 sayılı Yasa uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında eski 1143 parsel sayılı ve 13.160 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 103 ada 8 parsel numarasıyla ve 13.168.86 metrekare olarak tesbit edilmiştir. Davacılar yasal süresi içinde, yenileme kadastrosu ile taşınmazın sınırlarının değiştirildiğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yenileme kadastrosu ile belirlenen miktarla önceki kadastro miktarının birbirine uygun olduğu ve davacı tarafın talebinin güneydeki yola doğru genişleme amacı taşıdığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Yenileme kadastrosuna esas teşkil eden 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkında Kanun'un 4. maddesinde "yenileme işlemi sırasında ilk kadastro veya tapulamanın tahdit ve tesbit ettiği parsel sınırlarına itibar olunması esas alınır. Parselin zemindeki sınırları değişmemiş ise ölçümleme sonunda yeni bulunan değerler aynen kabul edilir" hükmü yer almış bulunmaktadır. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sırasında görevli olan teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen 22.4.2003 tarihli ek raporda ilk kadastrodaki sınırı çok açık bir şekilde belirlenmiş, yenileme kadastrosu ile tesbit edilen sınırla ilk kadastro sınırının çakışmadığı açıkça ifade edilmiştir. Hal böyle olunca, ilk kadastro sınırı belirlendiğine göre yenileme kadastrosu sınırının eski sınırla çakıştırılması, yola tecavüz etmeyecek şekilde davacı tarafın talebinin kabulü yolunda hüküm kurulması gerekirken her iki kadastroda belirlenen miktarların birbirine yakınlığından bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18.3.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.