 |
T.C
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 2004/1813
K: 2004/3635
T: 5.3.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
- KAZANDIRICI ZAMANIŞIMI ZİLYETLİĞİ
- ZİLYETLİĞİN BAŞLANGIÇ VE SÜRDÜRÜLÜŞÜ BELİRLENMELİ
- DELİLLERİN TOPLANMASI
İçtihat Özeti: Kadastro tesbitinden doğan davada; taşınmazın kültür arazisi niteliği taşıyıp taşımadığı, davacı ve davalı taraf yararına iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı, yapılacak keşifte, satış senetleri ve vergi kaydı uygulanmalı, kapsamları belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan zilyetliğin başlangıç ve sürdürülüşü belirlenmeli, komşu parsel tutanakları ile denetlenmeli, edinme sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde; tesbit bilirkişileri dinlenerek aykırılık giderilmeli, teknik bilirkişiye kroki düzenlettirilerek keşfi izlemeye olanak tanınmalı, toplanan delillere göre karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14)
(743 s. MK. m. 639)
(4721 s. MK. m. 713)
(1086 s. HUMK. m. 363, 364, 365, 366)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu.anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, Gereği Görüşüldü:
Kadastro sırasında 130 ada 171 parsel sayılı 9753.58 metrekare yüzöl-çümündeki taşınmaz vergi kaydı, ifraz, satın alma ve kazandırıcı zamanışımı zilyetliği nedeniyle davalı Sadettin adına tespit edilmiştir. Davacılar Rüstem ve Adil, yasal süresi içinde çekişmeli parselin bir kısmı için satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında Hazine davalının taşınmazı hisselendirerek tamamını sattığından zilyetliğinin kesildiğine, davacılarında hukuken geçerli zilyetliklerinin bulunmadığına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacıların davalarının reddine, müdahil Hazine'nin davasının kabulüne, çekişmeli parselin müdahil Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılardan Rüstem vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davaya konu 171 numaralı parselin öncesinin 169,170, 172, 173 ve 174 numaralı parsellerle birlikte bir bütün olduğu, ifraz ve satışlar sebebiyle el değiştirdiği ve taşınmaz üzerinde davalı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği belirtilmek suretiyle tespit yapılmış, davacı taraf satın alma ve zilyetliğe dayanarak dava açmış, müdahil Hazine taşınmaz üzerinde zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleşmediğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece taşınmazın öncesinin ne durumda bulunduğu, kültür arazisi niteliği taşıyıp taşımadığı, davacı ve davalı taraf yararına iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmadan hüküm kurulmuştur. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için geçmişte bu parselle bir bütün, olan 159, 170, 172, 173 ve 174 numaralı parselleri kenardan çevreleyen tüm taşınmazların tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde bilirkişiler huzuru ile keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında satış senetleri ve vergi kaydı uygulanıp kapsamları belirlenmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın niteliği, öncesinin kime ait olduğu, nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne surette kullanıldığı sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılma!!, bilirkişi ve tanık sözlerinin ve satış senetlerinin zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmen, yargılama sırasında toplanan delillerin tutanağın edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla ve gerekirse yüzleştirme yapılmak suretiyle dinlenip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan vergi kaydı ve satış senetlerinin kapsamlarını belirtir ve keşfi izlemeye elverişli kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değe-lendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 5.3.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.