 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 2003/9007
K: 2003/9378
T: 17.10.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBITINE İTİRAZ
- İKTİSAP (EDİNME) TARİHİNDEN TESPİT TARİHİNE KADAR 20 YILLIK KAZANDIRICI SÜRENİN GEÇMESİ
DAVANIN REDDİNE, DAVALI PARSELLERIN TESPİT GİBİ DAVALILAR ADINA TESCİLİNE
İçtihat Özeti: Taraflar arasında mirasçılık ilişkisi olmadığına göre paylaşım olgusundan söz edilemez.
Kadastro tesbit tarihine kadar davalı tarafın zilyetliğinin 20 yılı çok aşkın süre çekişmesiz. aralıksız ve malik sıfatıyla devam ettiği toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu olgular karşısındaodavalı tarafyararına 3402 sayilı Kadastro Kanununun 13/B-C maddesinde öngörülen iktisap şartlarının gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.
Hal böyle olunca; sözü edilen parseller yönünden de davanın reddine ve parsellerin tespit gibi davalılar adına tesciline karar verilmesi gerekir.
(3402 s. Kadastra K. m. 13/B-C)
(743 s. MK. m. 639)
(4721s. MK. m. 713)
Taraflar arasında kadastra tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastra sırasında 101 ada 97 ila 104, 106, 149, 106 ada 32,46,47, 48, 107 ada 8 ve 9 parsel sayılı sırasıyla 20.768.85, 14660.28, 11705.98, 28967.48, 11359.25, 12213.40, 19138.12, 8033.12, 15958.54, 16280.76, 918.14,4721.80,8345.57,4165.21,2690.23 ve 16000.22 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 97, 98, 101 nolu parseller kazandırıci zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 99, 100, '102 ila 106 ve 149 nolu parseller vergi kaydı, satınalma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilerek Hüseyin adına, diğer çekişmeli parseller de kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilerek Yusuf adına tespit edilmiştir. DavacıKurban tapu kaydı ve irsen intikale dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; çekişmeli 106 ada 32 ve 46, 107 ada 8 nolu parseller yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, 101 ada 97 i,la 104,106 ve 149 parseller yönünden davanın sübuta ermediğinden reddine, 106 ada 47,48 ve 107 ada 9 nolu parseller yönünden davanın kabulüne ve bu parsellerin davacı Kurban adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükum, davacıvekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya, içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere ve tespit maliki yararına iktisap şartlarının oluştuğuna göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Kadastra Hakimiitırazlı parselleri e ilgili olarak sicil oluşturmak zorun_dadır. Mahkemece bir kısım parseller yönünden davanın reddine karar verilmiş ve sicil oluşturulmamıştır. Kararın bu haliyle infazımümkün değildir. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekmekte ise de; yapılan bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın hüküm fıkrasının 3. satırı ile 5. satırındaki "reddine" kelimelerinin sonuna "çekişmeli parsellerin tespit gibi tapuya tesciline" ibaresinin yazılarak davaya konu olan 106 ada 32,46,107 ada 8,101 ada 97,98,99, 100, 101, 102, 103, 104, 106 ve 149 sayılı parsellere ilişkin hükmün düzeltilmiş bu şekli ile (ONANMASINA),
2- Dava konusu 106 ada 47, 48 ve 107 ada 9 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece çekişmeli parsellerin davacı tarafın dayandığı tapu kaydı kapsamında kaydığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; tapu kayıtlarının geçerliliğini koruyup korumadığı değerlendirilmediğinden mahkemenin kabulü dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Tapu kayıt maliklerinden Durbaba'nın 1943, Recep'in ise 1970 yılında öldüğü ve kayıtlann tedavül görmediği anlaşılmaktadır. Davacı vekili, taşınmazın paylaşıldığını 25.6.2001 tarihli oturumda belirtilerek duruşma tutanağını imzalamıştır. Paylaşım olgusu karşısında taraflar arasında mirasçılık ilişkisinden söz edilemez. Kaldı ki; davacı Hacı Veli oğlu Hacı Mahmut'un torunu! davalılar ise Hacı Veli oğlu Yusuf Ağa'nın torunlandır. Bu nedenle de taraflar arasında mirasçılık bağı bulunmamaktadır. Kadastra tespit tarihine kadar davalı tarafın zilyetliğinin 20 yılı çok aşkın süre çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla devam ettiği toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu olgular karşısında davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastra Kanunu'nun 13/B-c maddesinde öngörülen iktisap şartlarının gerçekleştiği sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca; sözü edilen parseller yönünden de davanın reddine ve parsellerin tespit gibi davalılar adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 17.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.