 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 2003/10888
K: 2003/10773
T: 13.11.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
- TAPU DIŞI SATIMDA TAŞINMAZIN KAYIT
MALİKİ VEYA MIRASÇILARINDAN SATIN ALINMASI (İKTİSABI) .
- TESPİT TARİHİNE KADAR ZİLYEDIN 10 YIL SÜREYLE
ÇEKIŞMESİZ VE ARAlIKSIZ VE MALİK SIFATIYLA KULLANILMASI
- TAŞINMAZIN BIR KISMININDA IKTlSABI MÜMKÜNDÜR
İçtihat Özeti: Tapu dışı satıma değer verilebilmesi için, kadastra tesbiti sırasında zilyet olan kişinin taşınmaz malı kayıt maliki veya mirasçılarından iktisap ettiğini ve tesbit tarihine kadar zilyetliğin 10 yıl süreyle çekişmesiz, aralıksız ve maliksıfatıyla kullanıldığını kanıtlaması yeterlidir.
Ayrıca Kadasira Kanunun 15/2. maddesi uyac rınca taşınmaz malın bu suretle bir kısmının da iktisabı mumkündür. 4753 sayılı Kanunla öngörülen kısıtlama ile ilgili hükümlerde kanunla kaldırılmıştır. Toplanan deliller değerlendirilmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
(3402 s. Kadastro K. m. 13/B-b, 15/2)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 136 ada 17 parsel sayılı 298650 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 19.10.1951 tarih 578 nolu tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacıların murisi Hasan adına tesbit edilmiştir. Davalı Süleyman'ın itirazı Kadastro Komisyonunca kabul edilerek taşınmazın 5/6 hissesi Hasan, 1/6 hissesi Süleyman adına tesbitine karar verilmiştir. Davacılar Zekiye ve müştereki, tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Davacıların Asliye Hukuk Mahkemesinde Zeki ve arkadaşları aleyhine açtığı elatmanın önlenmesi davası tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve çekişmeli parselin davacıların murisi Hasan mirasçıları adına tesciline, davalı Zeki ve arkadaşlarının 24.8.1987 tarihli fen bilirkişinin rapor ve krokisinde yaptıkları müdahalenin men'ine, tescil taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Süleyman ile Zeki ve altı arkadaşının vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz eden davacı Süleyman ile davalı Zeki ve arkadaşları tapu dışı satın almaya dayanmışlardır. Dava konusu taşınmazların 4753 sayılı Kanunla oluşan tapu kaydı kapsamında kaldığı ve Hasan'a ait olduğu tartışmasızdır. Taraflar arasındaki anlaşmazlığın özü 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesinde öngörülen tapu dışı satım şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir. Sözü edilen madde, uyarınca tapu dışı satım olgusunun her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Tapu dışı satıma değer verilebilmek için, kadastro tesbiti sırasında zilyet olan kişinin taşınmaz malı kayıt maliki veya mirasçılarından iktisap ettiğini ve tesbit tarihine kadar zilyetliğin 10 yıl süreyle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla kullanıldığını kanıtlaması yeterlidir. Ayrıca Kadastro Kanunu'nun 15/2. maddesi uyarınca taşınmaz malın bu suretle bir kısmının da iktisabı mümkündür. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmaksızın ve zilyet olan kişiler arasında muvazaa iddiasından söz edilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4753 sayılıKanunda öngörülen kısıtlama ileilgili hükümlerde kanunla kaldırılmış bulunmaktadır. Hal böyle olunca; temyiz eden kişilerin tapu dışı satımla ilgili bildirdikleri ve bildirecekleri tüm deliller toplanarak ve mahallinde keşif yapılmak suretiyle deliller değerlendirilmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASıNA), 13.11,2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.