 |
T.C.
YARGITAY
Onaltmcı Hukuk Dairesi
E: 2002/2131
K: 2002/3105
T: 16.4.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
- TAPULAMA KANUNUNUN UYGULANMASINDA, 10 YILLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ARANMAZ
İÇTİHAT ÖZETİ: Tesbit tarihi itibariyle oluydu 5602 sayılı Tapulama Kanunu uygulanacağından tapu dışı satıma değer verilmesi için herhangi bir süre öngörülmemiştir. Ayrıca; hukuki olaylara olayın vukuu bulduğu ve tesbit tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümleri uygulanarak kazanılmış haklar korunur.
Bu prensiplerden hareketle tapu dışı satım şartlarının davacılar yararına gerçekleştiğinden tesbitin iptal edilerek taşınmazın davacılar adına paylan oranında tesciline karar verilmesi gerekir.
(5602 s. Tapulama K. m. 13/C-1)
(3402 s. Kadastro K. m. 13/B-b)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hüküm Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle dosyadaki belgeler okundu gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 208 parsel sayılı 18.000 metrekare yüzölçümünde-
ki taşınmaz Mart 1289 tarih 3 nolu tapu kaydı nedeniyle davalı taraf adına tespit edilmiştir, itirazı Komisyonca reddedilen davacılar taşınmazı 11.4.1951 ve 30.6.1953 tarihli senetlerle haricen satın ve teslim aldıkları iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; harici satın alma tarihinden tespit gününe kadar 10 yıllık süre dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve çekişmeli parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parselin kadastro tutanağında işaret olunan tapu kaydı kapsamında kaldığı tartışmasızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro tespit tarihi itibariyle tapu dışı satım şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir. Mahkemece tapu dışı satım olgusu kabul edilmiş, ancak tapu dışı satım tarihinden tespit tarihine kadar 10 yıllık süre geçmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Kadastro tespiti 16.7.1954 tarihinde yapılmıştır. Tespit tarihi itibariyle olayda 5602 sayılı Tapulama Kanununun 13/Ç-1. maddesinin uygulanması zorunludur. Anılan maddede tapu dışı satıma değer verilebilmesi için herhangi bir süre öngörülmemiştir. Hukuki olaylara olayın vukuu bulduğu ve tespit tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümlerinin uygulanması ve kazanılmış hakların korunması gerekir. Dosya içeriğinden tapu dışı satım şartlarının davacılar yararına gerçekleştiği sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca tespitin iptal edilerek taşınmazın temyiz eden davacılar adına payları oranında tescile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.