 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 2002/13377
K: 2003/96
T: 24.1.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
- TAPU KAYITLARININ MAHALLİNE UYGULANMASI
- KAYIT VE BELGELERİN KAPSAMINI TAYİN
- MÜDAHİLİN DAVAYA KATILMASI
İÇTİHAT ÖZETİ: Davalı tapu kaydına dayandığına göre, tesis ve feda vülleri ile getirtilmeli, re vizyon görüp görmediği araştırılmak, mahalline uygulanmalı, davalı parseli dıştan çevreleyen tüm komşu parsellere ait tutanak ve dayanaktan getirtilip mahallinde; tanık ve bilirkişiler marifeti ile uygulanmalı keşif yapılmalıdır.
Aynca; müdahületin komisyona yaptıkları başvurunun katılma olarak değerlendirilmeli, 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 5. maddesi uyarınca çözümlenmesi gerekir. Aynı Kanunun 27/son maddesi gereğince tutanağın Kadastro Müdürlüğüne iadesi mümkün değildir.
Hal böyle olunca; müdahillerin delilleri toplanarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 27/2,20)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 1761 parsel sayılı 105.190 metrekare yüzölçümün-deki taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek davacı Hazine adına tespit edilmiştir. Davalının itirazı kadastro komisyonunca kabul edilerek taşınmazın krokide "B" harfi ile gösterilen 3296,45 metrekarelik bölümünün davalı Dede Mehmet adına tesciline karar verilmiştir. Davacı Hazine davalı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahiller Adil ve arkadaşları ayrı ayrı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı Hazine ve müdahillerin davalarının reddine; çekişmeli parselin komisyon kararı gibi krokide "B" harfi ile gösterilen kısmın davalı Dede Mehmet; diğer kısımların da davacı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine ve müdahiller vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Davalı Dede Mehmet, tapu kaydına dayandığını bildirdiği halde davalının dayandığı tapu kaydı tesis ve tedavülleri ile getirtilmemiş, başka parsellere revizyon görüp görmediği araştırılmamış, tapu kaydı usulen mahalline uygulanmamış, dava konusu parseli dıştan çevreleyen tüm komşu parsellere ait tutanak suretleri ve dayanakları getirtilmemiş, mahalline uygulanmak suretiyle bilirkişi ve tanık sözleriyle denetlenmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir.
2- Müdahil davacıların temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli parselin kadastro tespiti 766 sayılı Tapulama Kanunu uyarınca 1984 yılında yapılmıştır. Tapulama tutanağının 27.2.1986 ve 27.3.1986 tarihlerinde askıya çıkarıldığı ve tespite karşı Dede Mehmet'in itiraz etmesi nedeniyle tutanağın kesinleşmediği belirlenmiştir. Müdahiller tarafından 1988 yılında Kadastro Müdürlüğüne dilekçe ile itiraz edildiği anlaşılmaktadır. 9.10.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu ile 766 sayılı Tapulama Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Müdahillerin komisyona yaptıkları başvurunun katılma olarak değerlendirilerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 5. maddesi uyarınca çözümlenmesi gerekirken, komisyonca dilekçelerin işleme konulmaması usule aykırı bulunmaktadır. Ne varki, usul ve şekle aykırılık nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27/son maddesi uyarınca tutanağın Kadastro Müdürlüğüne iadesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, müdahillerin bildirdiği ve bildireceği deliller toplanarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, müdahillere ait deliller toplanmaksızın ve müdahaleye konu olan kısımların kesinleştiğinden söz edilerek davanın esastan reddine karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de; tutanağın kesinleştiğinden söz edildiği halde, kesinleşen tutanağa ilişkin davalara bakmak görevinin genel mahkemelere ait olduğu düşünülmeksizin, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması da doğru değildir. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24.1.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.