 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 2001/577
K: 2001/478
T: 12.2.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
- DEĞİŞEBİLİR SINIRLI TAPU KAYDI MİKTARINA GÖRE BELİRLENİR
- ORMAN DIŞINA ÇIKARILAN YERLER HAZİNEYE İNTİKAL EDER
- TAPUDA MUHTESATIN BEYANLAR HANESİNDE GÖSTERİLMESİ
Karar özeti: Tapu kaydının bir sınırı "öz" okumaktadır. Öz sının sabit kabul edilemeyeceğinden kaydın değişebilir sınırlı olduğundan kapsamının miktarına göre belirlenmesi gerekir. Kaydın miktarından fazla taşınmaza revizyon gördüğü gibi orman dışına çıkan lan yerler kanunlar uyarınca Hazineye intikal ettiğinden bu yerler zilyetlikle kazanılamaz.
Hal böyle olunca; taşınmazın Hazine adına tesciline üzerindeki muhtesatında davalının zilyetinde olduğundan; kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 19/2, 20, 21)
(2924 s. OKKD.K. m. 11)
(743 s. MK. m. 619)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 128 ada 18 parsel sayılı 1257.91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve satış nedeniyle davalı Sefer adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili, yasal süresi içinde tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalı tarafın dayandığı tapu kaydının çekişmeli parseli kapsadığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, Mahkemenin kabulü dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Tapu kaydının miktarı 1838 metrekare olup, bir sınırı "öz" okumaktadır. Öz sınırının sabit olarak kabulü mümkün değildir. Bu nedenle kaydın değişebilir sınırlı olduğunun kabulü ile kapsamının miktarına göre belirlenmesi gerekir. Kaydın miktarından fazla taşınmaza revizyon gördüğü anlaşılmıştır. Orman dışına çıkarılan yerler kanunlar uyarınca Hazineye intikal ettiğinden bu tür yerlerin zilyetlikle kazanılması mümkün değildir. Hal böyle olunca; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline, üzerindeki muhdesatın 3402 sayılı Kanun'un 19/2. maddesine göre davalıya ait olduğunun ve 2924 sayılı Kanun'un 4720 sayılı Kanun'la değişik 11. maddesi uyarınca taşınmaza davalının zilyet olduğunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 12.2.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.