 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/4967
Karar no: 2001/363
Tarih: 7.2.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO MAHKEMESİNİN GÖREVİ TUTANAĞIN DÜZENLENMESİ İLE BAŞLAR
- DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ
- ASKI İLANLARININ YAPTIRILMASI
- TARAF TEŞKİLİ
Karar Özeti: Genel mahkemelerde elatmanın önlenmesi davası gibi mülkiyet hukukuna ilişkin tüm davalarda tutanağın düzenlenmesi tarihinden itibaren kadastro mahkemesine aktarılır. Zira kadastro mahkemeleri, dava konusu taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını teshille görevlidir.
O halde; genel mahkemelerden aktarılıp dava kapsamına giren tüm parsellere ait tutanak asılları getirtilme!!, davaya konu parsellerin tutanaklarının kesinleştirilmesi sonuca etkili olmıyacağı düşünülmeli, dava dosyası ile tutanakları birleştirilmen, gerekli askı ilanları yaptırılmalı, aktarılan davaların taraflarının davaya katılmaları sağlanmalı, kayıt ve belgeye dayanmayan taşınmazlar ile değişebilir sınırlı kayıtlar yönünden yüzölçümü sınırlaması için davalar birleştirilmen, keşfin sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
(1086 s. HUMK. m. 38, 43, 44, 45)
(3402 s. Kadastro K. m. 5, 11, 20, 21, 25, 27)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi istenilmekle; içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 101 ada 6 parsel sayılı 29248 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Fehim'e ait 936 tarih 17 tahrir nolu vergi kaydı, irsen intikal, pay satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazın müşterek muristen geldiği ve miras payının tespit sırasında ketmedildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine taşınmazların Hazineye intikal ettiğini, Salih ve arkadaşları ise lehlerine zilyedliğe iktisap koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davaların reddine, çekişmeli parselin tespit gibi davalı taraf adına tesciline, müdahil tarafa ait muhdesatın beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, müdahil Hazine ile Salih ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parselin tutanağının edinme sebebi sütununda taşınmazın Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/135 esas sayılı görülmekte olan davası ile dava açıldığı belirtilerek malikhanesi açık bırakılmış, daha sonra elatmanın önlenmesi davasının mülkiyetle ilgili olmadığı belirtilerek malikhanesinin doldurulduğu belirlenmiştir. Ayrıca, dava konusu taşınmazın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan 1986/13 sayılı dosya ile de davaya konu olduğu 5.7.1989 tarihli Hazinenin cevabi yazısından anlaşılmaktadır. Elatmanın önlenmesi davası mülkiyet hukukuna ilişkin olan ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25. maddesi uyarınca kadastroyu doğrudan ilgilendiren ve etkileyen davalardır. Anılan Kanunun 5 ve 27. maddeleri uyarınca kadastro tesbiti sırasında genel mahkemelerde dava konusu olan taşınmazların geometrik ve hukuki durumunu belirlemek görev ve yetkisi kadastro mahkemesine ait bulunmaktadır. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup bu hususun resen dikkate alınması gerekir. Kadastro ekibi tarafından elatmanın önlenmesi davasının mülkiyetle ilgili olmadığının belirtilmiş olması ve malikhanesinin doldurulması sonuca etkili değildir. Hal böyle olunca, Asliye Hukuk Mahkemesindeki davaların Kadastro Mahkemesine aktarılması sağlanmalı, dava kapsamına giren tüm parsellere ait tutanak asılları bulundukları yerden getirtilmeli, davaya konu olan parsellerin tutanaklarının kesinleştirilmiş olmasının sonuca etkili olmayacağı düşünülmeli, dava dosyası ile tutanaklar birleştirilerek gerekli askı ilanları yaptırılmalı, Asliye Hukuk Mahkemesinden aktarılan davaların taraflarının tümünün davaya katılmaları sağlanmalıdır. Ayrıca, taraflar arasında başka davaların da kadastro mahkemesinde görülmekte olduğu anlaşılmıştır. Kayıt ve belgeye dayanmayan taşınmazlar ile değişebilir sınırlı kayıtlar yönünden miktar fazlalıkları bakımından yüzölçümü sınırlaması denetimi yapılabilmesi için tüm davaların birleştirilerek görülmesi gerekir. Mahkemece bu husus düşünülmeksizin davaların ayrı ayrı görülmesi de doğru değildir. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşması için belirlenen 65.000.000 TL. vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak, duruşmada kendilerini vekille temsil ettiren müdahillere verilmesine, 7.2.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.