 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/3748
Karar no: 2000/4132
Tarih: 27.10.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İSKAN KANUNUNA GÖRE TEMLİK EDİLEN TAŞINMAZLARDA 1 YILLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
- HUSUMET YÖNÜNDEN DAVANIN REDDİ GÖREVSİZLİK KARARI
- ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ
ÖZET: l) iskan Kanununa göre temlik edilip tapu siciline tescil olunan taşınmazların daha sonra başka birine temliki onunda malik sıfatıyla zilyed bulunması halinde, davacının;son temlik tarihinden itibaren l yıllık hak düşürücü süre içinde dava açmadığına göre, 2. temlike değer verilerek açılan davanın reddi gerekir.
2) Diğer yandan; davacı tarafından davalılar aleyhine dava açılıp husumet doğru yöneltildiği halde; aynı adada parsel numarasının maddi bata nedeniyle yanlış gösterilmesi halinde; görevsizlik kararı verilip karar kesinleştirilemeyeceği gibi tutanaklarda kesinleştirilemez. o halde, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanarak uyuşmazlık esastan çözümlenmelidir.
(2510 s. İskan K, m. 23/3)
(1086 s. HUMK. m. 7, 27, 38)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi süresinde duruşmalı olarak istenmiştir. Yargıtay duruşması için gerekli tebligat giderlerinin ödenmemesi nedeniyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 258 ada 29 ve 89 parsel sayılı 13493 ve 90598 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı nedeniyle davalılar, 258 ada 34 parsel sayılı 1999 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle Ahmet ve arkadaşları, 258 ada 98 parsel sayılı 3003 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Kamile adına tespit edilmiştir. Davacı, yasal süresi içinde iskan kaydına ve irsen intikale dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; çekişmeli 258 ada 34 ve 98 sayılı parsellere ilişkin davanın feragat nedeniyle, aynı ada 89 sayılı parsele ilişkin davanın görev yönünden, aynı ada 29 sayılı parsele ilişkin davanın ise sübut bulmadığından reddine, 29 ve 89 sayılı parsellerin tespit gibi tescillerine karar verilmiş;
hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 258 ada 29 sayılı parselin 2510 sayılı İskan Kanunu uyarınca önce davacı, sonradan davalı tarafa Hazinece temlik edildiği ve iskan kayıtlarının aynı yere ait olduğu tartışmasızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Hazine tarafından yapılan hangi temlike değer verileceğine ilişkindir. 14.5.1984 gün 10/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca iskan mevzuatı çerçevesinde temlik ve tapu siciline tescil olunan gayrimenkullerin daha sonra tekrar aynı mevzuat uyarınca başka birine temliki halinde 2510 sayılı Kanun'un 23. maddesine 3667 sayılı Kanunla eklenen 3. fıkra hükmü uygulanması zorunlu bulunmaktadır. Temlik tarihinden itibaren davalılar zilyet olup davacılar tarafından 1 yıllık hak düşürücü süre zarfında dava açılmamıştır. Bu nedenle ikinci temlike değer verilerek davanın reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan ve mahkeme kararında gösterilen diğer gerekçelere göre bütün temyiz itirazlarının reddi ile 29 sayılı parsel yönünden hükmün ONANMASINA,
2- Davacının 258 ada 89 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı tarafından davalılar aleyhine dava açılmış, husumet doğru yöneltildiği halde parsel numarası 258 ada 89 olduğu halde yanlışlıkla 98 olarak gösterilmiştir. Mahkemece bu nedenle kararın kesinleştiği kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de; parsel numarasındaki yanlışlığın maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde parselin ada numarası doğru olarak gösterilmiş ve husumet tespit maliklerine usulen yöneltilmiş olduğuna göre davacının gerçek iradesinin 258 ada 89 parsele yönelik olduğunun kabulü gerekir. 89 sayılı parsele dava açılmış olduğuna göre tutanağın kesinleştiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanarak uyuşmazlığın esastan. çözümlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 27.10.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.