Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/3733
Karar no: 2000/4432
Tarih: 14.11.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • MÜŞTEREK MALİKLERİN ŞAYİ PAYLARININ ZİLYEDLİKLE KAZANILMASI
  • KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYEDLİĞİ
  • TAPU KAYDININ HUKUKİ DEĞERİNİ YİTİRMESİ
Karar Özeti: Tapu kayıt malikleri taşınmaza müşterek (hisseli) mülkiyet, şeklinde sahip olduklarına göre onların şayi paylan zilyetlik yoluyla kazanılabilir.
(3402 s. Kadastro K. m. 13/B-c, 15/2)
(766 s. Tapulama K. m. 32/D)
(743 s. MK. m. 623, 624, 625, 627, 629, 630, 639)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle, süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Ahmet'in, tapu dışı satışı, bölgede kadastro başlamadan önce bozduğundan taşınmazdaki Ali oğlu Mehmet payı yönünden, tapu dışı satışın geçersiz olduğu dikkate alınarak 1/3 payın Ali oğlu Mehmet varisleri adına, Ali oğlu Molla İbrahim ve İsmail kızı Emine payları yönünden davacının Ahmet'den devraldığı eklemeli zilyetlik yoluyla Mustafa yararına 3402 sayılı Kanunun 13/B-c koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, gerçekleşmiş ise taşınmazın 2/3 payının davacı adına tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, çekişmeli parselin 1/3 payının davacı, 1/3 payının Hazine, 1/3 payının Ali oğlu Mehmet mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında çekişmeli parselin 24.12.1952 tarihli senetle tapu kaydı maliki Ali oğlu Mehmet mirasçısı ve taşınmazın tümünün zilyedi olan Ahmet tarafından davacıya satılarak zilyetliğin davacı Mustafa'ya geçtiği belirtilerek tescil davasına karşı itiraz davası açılması nedeniyle tapu dışı satımın oluşmasının mümkün bulunmadığı vurgulanarak tapu kayıt malikleri Emine ve İbrahim'in paylarının da satıma konu olduğu, bu paylar yönünden 766 sayılı Tapulama Kanununun 32/D ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-c maddesinde öngörülen iktisap şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yanlış sonuca varılmıştır.
Bozma kararında işaret edildiği gibi dava konusu taşınmazın öncesinin Ali oğlu Mehmet, Ali oğlu (Molla) İbrahim ve İsmail kızı Emine adlarına kayıtlı olduğu, davalı Ahmet'in kaydın paydaş olarak maliki Ali oğlu Mehmet'in tek mirasçısı olduğu ve taşınmaza dava tarihine kadar 20 yılı aşkın süre çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu yargılama sırasında dinlenen bilirkişi ve tanıkların birbirini doğrulayan tutarlı beyanlarından anlaşılmaktadır. Kayıt maliklerinden İbrahim ve Emine'nin taşınmazda zilyet olduklarına dair dosyada hiçbir belge ve bilgi bulunmamaktadır. Tapu kayıt malikleri taşınmaza müştereken maliktirler. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15/2. maddesi gereğince müşterek maliklerin şayi paylarının zilyetlik yoluyla kazanılması mümkündür. İbrahim ve Emine'ye ait pay tapuları tedavül görmemiş ve bu kişilerin ölümlerinden itibaren dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre geçmiştir. Açıklanan bu olgular karşısında 766 sayılı Tapulama Kanununun 32/D ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-c maddeleri uyarınca paydaş İbrahim ve Emine'ye ait pay tapu kayıtları hukuki değerini yitirmiş ve bunlara ait paylar zilyet olan Ahmet tarafından iktisap edilmiş ve satıma konu olmuştur. Tapulu paya yönelik satım tescile itiraz davası nedeniyle bozulmuş ise de, davalının İbrahim ve Emine paylarını zilyetlikle iktisap etmesi nedeniyle bu satışlara ilişkin sözleşme geçerliliğini korumaktadır. Bu nedenle dava konusu taşınmazın 3 pay itibariyle 1 payının davalı Ahmet, 2 payının davacı Mustafa adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), Yargıtay duruşması için belirlenen 65.000.000.- TL. vekalet ücretinin davalı Ahmet'den alınarak, duruşmada kendisini vekille temsil ettiren Mustafa'ya verilmesine, 14.11.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini