 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/2756
Karar no: 2000/2646
Tarih: 15.6.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- GENEL KADASTRO İLE OLUŞAN TAPU KAYDININ İPTALİ DAVASI
- TAPU DIŞI SATIM TARİHİNDEN TESBİT TARİHİNE KADAR 10 YILLIK SÜRENİN GEÇMEMESİ
- TAPU DIŞI SATIMDA; MİRASÇILIK İLİŞKİSİNİN BULUNMAMASI
Karar Özeti: Kural olarak tapu dışı satımlar geçersiz ise de 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde öngörülen şartların varlığı halinde tapu dışı satıma geçerlilik tanınabilir. Anılan maddede öngörülen 10 yıllık süre tesbit tarihine kadar gerçekleşmediği gibi, taraflar arasında mirasçılık ilişkisi bulunmadığından, dava konuşu olayda Kadastro Kanununun 15/3. maddesi de uygulanamaz. Hal böyle olunca, kabul doğrusunda tesbitin iptali île taşınmaz 'm davacı ve davalılar adına hisseli olarak tesciline karar verilmesi gerekir.
(743 s. MK. m. 634)
(818 s. BK. m. 213)
(3402 s. Kadastro K. m. 13/B-b,15/3)
Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan tapu iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 184 ada 33 parsel sayılı 12667.85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına istinaden Ali Osman adına tesbit edilmiştir. Davacılar vekili, yasal süresi içinde tapu kaydı ve harici satın almaya dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli parselin tamamı 8 paydan 4 payının davacı Halit 1 payının davacı Şükrü, 1 payın davacı Musa ve 2 payın davalı Emine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hatice vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parselin kadastro tutanağında işaret olunan tapu kaydı kapsamında kaldığı, mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillerle saptanmıştır. Esasen taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iştirakçilerden Hatice'nin davacılardan Şükrü ve Musa'ya yaptıkları tapu dışı satımın geçerli olup olmadığı konusundadır. Medeni Kanunun 634., Borçlar Kanununun 213. ve Tapu Kanununun 26. maddeleri gereğince kural olarak tapu dışı satımlar geçersizdir. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde öngörülen şartların varlığı halinde tapu dışı satıma geçerlilik tanınabilir. Anılan maddede öngörülen 10 yıllık süre tesbit tarihine kadar gerçekleşmediği gibi, taraflar arasında mirasçılık ilişkisi bulunmadığından, dava konuşu olayda Kadastro Kanununun 15/3. maddesinin uygulama yeri de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, kabul doğrultusunda tesbitin iptal edilerek taşınmazın 2/4 payının Halit, 1/4 payının davalı Hatice ve 1/4 payının Emine adlarına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 15.6.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.