 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/2639
Karar no: 2000/2662
Tarih: 16.6.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
- KADASTRO HAKİMİNİN GÖREVİ
Karar Özeti: Taşınmazların geometrik ve hukuki durumlarının belirtme görev ve yetkini kadastro hakimine ait olduğundan sadece geometrik durumun tesbiti ile yetinilemez.
Öyleyse; parsellerin malik hanesinin de olağan usulle kadastro hakimince doldurulması gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 5, 27)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 142 ada 1 ve 110 ada 228 parsel sayılı 3871 ve 1202 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Halil adına tesbit edilmiştir. Davacı Yaşar, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Ayrıca, davacı Mehmet tarafından Hazine ve Köy Muhtarlığı aleyhine açılan tescil davası ile davacı Yaşar tarafından Halil ve Nazife aleyhlerine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve dava konuşu 142 ada 1 parselin Halil adına tesciline, 110 ada 228 nolu parsel için 2.4.1992 tarihli kadastro tesbit tutanağına dayanılarak tapu verilmiş olduğu anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, dava aşamasında 110 ada 228 parsele tapu verilmiş olduğu anlaşıldığından davacı Yaşar gerçek hak sahibi olduğunu iddia ederse görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde süresi içinde dava açmakta serbest bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere ve zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiği bilirkişi ve tanık sözleri ile saptandığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile 142 ada 1 sayılı parsele ilişkin hükmün (ONANMASINA),
2) Davalı Hazinenin 110 ada 228 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dava konuşu parselin Asliye Hukuk Mahkemesinden aktarılan tescil ve meni müdahale davalarının konusunu oluşturduğu anlaşılmaktadır. Kadastro sırasında aynı dava konuşu olan taşınmazlara ilişkin geometrik ve hukuki durumu belirleme görev ve yetkisi kadastro hakimine ait bulunmaktadır. Bu tür taşınmazlara ilişkin kadastronun olağan usule göre yapılması ve tutanağın kesinleştirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bir başka anlatımla, tutanağın kesinleştirilmesi hukuken anlam ve değer taşımaz. Hal böyle olunca; yapılan kesinleştirme işleminin iptali için Tapu Sicil Müdürlüğü'ne yazı yazılarak taşınmazın davalı olduğu ve malik hanesinin mahkeme kararı ile dondurulacağı bildirilmeli, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5 ve 27. maddeleri uyarınca gerekli ilanlar yaptırılmalı, usulen taraf teşkili yapılarak tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanarak ve birlikte değerlendirilerek uyuşmazlık esastan çözümlenmelidir. Temyiz itirazının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 16.6.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.