 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E:1999/997
K:1999/796
T:11.3.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TESBİT HARİCİ ORMAN ARAZİSİ
TESBİT HARİCİ YERDE ZİLYETLİK BAŞLANGICI
ÖZET : Arazi kadastrosu sonunda tesbit harici, Orman Kadastrosu sonunda da orman olarak tapulama harici bırakılan, daha sonraki kadastro çalışmaları ile de orman dışına çıkarılan taşınmazlarla ilgili tescil davalarında, önceki kadastro çalışmaları getirtilip kesinleşme tarihi ve hangi nedenle tesbit dışı bırakıldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı ve sürdürülüş biçimi ile arazinin niteliği tam olarak belirlenmeden tescil kararı verilmemelidir.
(6831 s. Orman K. m. 2/B)
(3402 s. Kadastro K. m.14, 16, 46)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 3638 parsel sayılı 9262 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 1979 yılında yapılan orman kadastrosuna bazı şahısların itirazları üzerine kesinleşmeyen ve kadastro çalışmaları sırasında esas alınan orman sınırına göre orman olarak tapulama harici bırakılan yerde kaldığı, 1988 -1990 yıllarında 2/B maddesi uyarınca yapılan çalışmalar sonucu orman sınırları dışında bırakıldığı ve taşınmazın taşlık, çalılık yerlerden olduğunun belirlenmesi nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, yasal süresi içinde vergi kaydı ve satın alma yolu ile geçen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli parselin krokide A ve B harfleri ile gösterilen 2360 ve 840 metrekarelik kısımlarının parselden ifraz edilerek ayrı ayrı parsel numaraları verilmek suretiyle davacı Eyüp adına, krokide C harfi ile gösterilen 6062 metrekarelik kısmın 3638 parsel adı altında ham toprak olarak Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Taşınmazın bulunduğu bölgede orman kadastrosu yapıldığı ve itiraz edildiği, 1981 yılında arazi kadastrosu yapıldığı ve taşınmazın tesbit harici bırakıldığı, 1988 - 1990 yıllarında 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesi uyarınca uygulama yapıldığı, tutanağın edinme sütunundan orman dışına çıkarma işlemi nedeniyle yeniden kadastro yapıldığı, çekişmeli parsel hakkında daha önce tutanak düzenlenmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece orman kadastrosuna yapılan itirazın ve davanın sonucu araştırılmadığı gibi, orman kadastrosunun kesinleşip kesinleşmediği ve hangi tarihte kesinleştiği saptanmamıştır. Öte yandan, 1981 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında taşınmaz tesbit dışı bırakılmıştır. Arazi kadastrosuna ait pafta örneği ve diğer belgeler getirtilmemiş, çekişmeli parselin 1981 yılında hangi nedenle tesbit dışı bırakıldığı, öncesinin orman veya orman toprağı olup olmadığı kesin olarak belirlenmemiştir. Zilyetliğin başlangıç tarihi ve sürdürülüş biçimi ile arazinin niteliği ve tesbit dışı bırakılma nedenleri kesin olarak kanıtlanamadıkça zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu kabul edilemez. Eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 11.3.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.