 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E:1999/658
K:1999/697
T:4.3.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO MAHKEMESİNİN GERÇEK HAK SAHİBİNİ
BELİRLEMESİ
TUTANAK ASILLARININ GETİRTİLMESİ
ÖZET:Kadastro davalarında tutanak asıllarının dosyada bulunması zorunludur.
Tutanak aslı ve tutanakta yazılı vergi kaydı getirtilip, parselle ilgili başka dosyalar varsa birleştirilerek yapılacak yargılama sonunda gerçek hak sahibi belirlenirken kanundaki üç hale uymayan kişi lehine tescil kararı verilmemelidir.
(3402 s. Kadastro K. m.14, 30, 46)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 6442, 6413, 6075, 6807, 6072, 6575, 7430, 10557, 10559, 8360, 8240 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlardan 6442 parsel sayılı taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olması nedeniyle malik hanesi açık bırakılmak suretiyle, diğer dava konusu parseller 4753 sayılı Yasa ile oluşan tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı Mahmut Sami, yasal süresi içinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 6807, 6075, 6072, 10557, 10559, 8360, 8240 ve 6575 nolu parsellerin davacı Mahmut Sami adına, 7430 nolu parselin Elmas adına tesciline, 6413 ve 6442 nolu parsellerin tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davaya konu 6072,10557,10559, 6442, 6413 ve 6075 sayılı parsellerle ilgili olarak Hazine tapusunun oluşturulduğu tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 46/1 ve 14. maddelerinde öngörülen zilyedlikle mülk edinme şartlarının adına tescil kararı verilen yararına gerçekleştiği Mahkemece mahallinde yapılan keşif, uygulama, bilirkişi ve tanık sözleri ile belirlendiğine göre Hazine'nin 6072, 10557, 10559, 6442, 6413 ve 6075 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2-Hazine'nin 6807, 6575, 7430, 8360 ve 8240 sayılı parsellere ilişkin temyizine gelince; Mahkemece bu parsellerle ilgili olarak yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeter bulunmamaktadır. Kadastro davalarında tutanak asıllarının dosyada bulunması zorunludur. Mahkemece 8240 sayılı parselin tutanak aslı getirilmeden araştırma yapılması ve bu parsele ait olduğu belirtmelik tutanağında yazılı bulunan 1374 tahrir nolu vergi kaydının uygulanıp kapsamı belirlenmeden hüküm kurulması doğru bulunmamaktadır. Öncelikle anılan parselin tutanak aslı ve vergi kaydı bulunduğu yerden getirtilip dosyaya konulmalı, aynı parsel hakkında bir başka dava var ise bu davaların birleştirilmesi düşünülüp bundan sonra gerekli araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde hareket edilmemiş olması isabetli değildir. Ayrıca, 7430 sayılı parsel 4753 sayılı Kanuna göre oluşan tapu kaydına dayanılarak Hazine adına tesbit edilmiş, davacı Mahmut Sami yasal süresi içinde zilyetliğe dayanarak dava açmıştır. Mahkemece anılan parselin davada taraf olmayan Mehmet kızı Elmas adına tesciline karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu ile yürürlükten kaldırılan 766 sayılı Tapulama Kanununun 54. maddesinde "re'sen soruşturma yapılıp çekişme konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi" ilkesine yer verilmiştir. Bu kurala göre Tapulama Hakimi taşınmazla ilgili tüm delilleri re'sen toplayıp gerekli değerlendirmeyi yapıp gerçek malik adına tescil kararı verme imkanına sahip idi. Halen uygulanmakta olan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30. maddesinde kendiliğinden araştırma yapılıp "gerçek hak sahibi adına tescil kararı verilmesi" ilkesi sınırlandırılmış ve sadece üç halde bu ilkenin uygulanmasına imkan verilmiştir. Olayda yasada sayılan bu üç halden hiç birisi söz konusu değildir. Mahkemece gerçek hak sahibini aramanın söz konusu olmadığı halde 7430 sayılı parselin davada taraf olmayan Elmas adına tescile karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Bundan ayrı olarak belirtmelik tutanağında davaya konu 6807 ve 6575 nolu parsellere ait olduğu bildirilen 3592 tahrir nolu vergi kaydı getirtilip mahalline uygulanmak suretiyle kapsamının belirlenmemesi, vergi kaydının lehe olduğu kadar aleyhe de delil olacağının düşünülmemesi, davaya konu 8360 sayılı parselle ilgili olarak gerekli araştırma, uygulama ve keşif yapılmadan hüküm kurulması da usule uygun bulunmamaktadır. Hazine'nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 4.3.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.