 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E: 1999/4179
K: 1999/4846
T: 7.12.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
VAKIF DEFTERLERİNİN TAPU KÜTÜĞÜNE DEVRİ
HAYRATTAN OLAN VAKIF MALLARI
HAYRATTAN OLMAYAN VAKIF MALLARININ
ZAMANAŞIMI YOLU İLE KAZANILMASI
MUHTESATIN KÜTÜĞÜN BEYANLAR HANESİNDE GÖSTERİLMESİ
ÖZET:1- Vakıfların doğrudan hayrattan olan taşınmazları zaınanaşımı yolu ile kazanılamaz ise de hayrattan olmayan Vakıf mallarının Medeni Kanuna göre kazanılabilir.
13.7.1967 tarih ve 903 sayılı Kanunla MK. na 81/A maddesi eklenmiş olup, bundan sonra ayırım yapılmaksızın zilyedlikle iktisabı yasaklanmıştır. Bu kanun geriye yürümeyeceğinden zilyedlikle kazanılma şartları 3.7.1967 tarihine kadar gerçekleşmelidir. 0 halde, gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
2- Diğer taraftan; kabule göre de; taşınmaz üzerinde muhtesat bulunduğundan kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmemesi de doğru değildir.
(743s.MK.m.81/A)
(3402 s. Kadastro K.m.19)
(2762 s. VAK. m.8, 41)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 101 ada 70 parsel sayılı 2411 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, 25.5.1990 günlü senetle satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dayalı adına tesbit edilmiştir. Davacı Vakıflar idaresi, yasal süresi içinde mahalli Vakıflar İdaresi'nin vakfiye defterinde kayıtlı bulunan 1208 tarihli vakfiye senedine dayanarak, taşınmazın vakfın 30 dönüm miktarındaki arazisi içinde kaldığı iddiasıyla, Ç... Molla Mustafa oğlu Ahmet vakfı adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli parselin Ç... Molla Mustafa oğlu Ahmet Vakfı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, dayalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın vakıf arazi olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Vakıf defterlerinin Tapu Sicil Müdürlüğüne devredilip devredilmediği araştırılmamıştır. Öncelikle bu yön araştırılmalı, tapuya devredildiği sonucuna varıldığı takdirde tapu niteliğine dönüştüğü kabul edilerek hüküm kurulmalıdır. 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca vakıfların doğrudan doğruya hayrattan olan gayrimenkulleri zamanaşımı yoluyla iktisap edilemez ise de, aynı Kanun'un 41. maddesi uyarınca doğrudan doğruya hayrat olmayan vakıf malların Medeni Kanun'da öngörülen zamanaşımı hükümleri ile iktisabı mümkündür. 13.7.1967 tarih ve 903 sayılı Kanunla Medeni Kanun'a 81/A maddesi eklenmiş olup, bu tarihten sonra vakıfların mallarının ayrım yapılmaksızın zilyetlikle iktisabı yasaklanmıştır. 903 sayılı Kanun'un geriye yürütülmesi mümkün bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın doğrudan hayrat olmadığı, tarla niteliğinde bulunduğu ve gelirinin vakfedildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, vakıf defterleri tapu kütüğüne devredilmediği takdirde bu taşınmaz zilyetlikle iktisap edilebilir. Ancak, zilyetlikle iktisap şartlarının 13.7.1967 tarihine kadar gerçekleşmiş olması gerekir. Açıklanan şekilde araştırma, inceleme ve uygulama yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. Kabule göre de, dava konusu taşınmaz üzerinde davalının kadastro tesbitinden önce inşa edilmiş evi bulunduğu halde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi gereğince muhdesatın davalıya ait olduğunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmemiş olması da yasaya aykırıdır. Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu nedenlerle (BOZULMASINA), Yargıtay duruşması için belirlenen 65.000.000 TL. vekalet ücretinin davacı Vakıflar İdaresinden alınarak, duruşmada kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine, 7.12.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.