 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E:1999/1531
K:1999/1730
T : 6.5.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YENİLİK DOĞURUCU HAKLAR
KADASTRO MAHKEMELERİNİN GÖREVİ
ÖZET : Kadastro Mahkemeleri yenilik doğurucu haklarla ilgili davalara bakamayacağından, Asliye Hukuk Mahkemesinde ölüme bağlı tasarrufun iptali davası devam ederken, tapu kaydıyla ilgili tutanak düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığı gibi, bu dava kadastroyu ilgilendirmediğinden, Kadastro Müdürlüğünce, olağan usullere göre kadastronun tamamlanması gerekirken malik hanelerinin boş bırakılması doğru değildir.
(3402 s. Kadastro K. m. 25, 26)
(1086 s. HUMK. m. 7, 27)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 226 ada 11, 327 ada 2, 3, 4, 5 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlerdeki taşınmazlar Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Davacı tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan hisse iptali ve tescil davası davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parseller tutanakları ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve davalılar üzerinde bulunan vasiyetname gereği adlarına intikal ettirilen hisselerinin davacının mahfuz hissesi oranında iptali ile davacı adına tesbit ve tesciline karar verilmiş, hüküm, davalılar Abdurrahman Sabri ve Güler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından Asliye Hukuk Mahkemesine açılan dava görevsizlik kararı verilerek Kadastro Mahkemesine aktarılmış ve bu nedenle tutanakların malik haneleri açık bırakılmıştır. Davacı, annesi tarafından yapılan ölüme bağlı tasarrufun geçersiz olduğunu belirterek dava açmış bulunmaktadır. Davada öncelikle ölüme bağlı tasarrufun geçerli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla, ölüme bağlı tasarrufa ilişkin olarak verilecek olumlu veya olumsuz karar gayrimenkullerin aynı ile ilgili olarak sonuç doğuracaktır. Ölüme bağlı tasarrufların iptaline ilişkin olarak sonuç doğuracaktır. Ölüme bağlı tasarrufların iptaline ilişkin davalar yenilik doğrucu davalardır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25. maddesi gereğince yenilik doğurucu haklarla ilgili davalara bakmak Kadastro Mahkemelerinin görevi dışındadır. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, Hakimin görev hususunu re'sen dikkate alması gerekir. Bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi, dava konusu taşınmazların doğrudan aynını ilgilendirmemesi nedeniyle kadastro sırasında tutanakların malik hanelerinin açık bırakılması da isabetli bulunmamaktadır. Tesbit tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava kadastroyu ilgilendirmediğinden tesbitin Kadastro Müdürlüğü'nce olağan usule göre tamamlanması zorunludur. Hal böyle olunca, dava yönünden Mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, olağan usule göre tutanakların malik hanelerinin belirlenmesi ve diğer kadastro işlemlerinin yürütülmesi için tutanak ve eklerinin Kadastro Müdürlüğü'ne gönderilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, 6.5.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.