 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1231
Karar No : 1998/1434
Tarih : 2.4.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TESCİL İLAMI İLE OLUŞAN TAPU KAYDI
KESİN HUKÜM
TAPUSUZ TAŞINMAZLARIN BAĞIŞ VE TAKSİMI
ÖZET : Davalı Cemal tescil ilamı ile oluşan tapu kayıtlarına dayanmıştır. Tescil davasının Ömer'in bütün mirasçıları katılmadığından onlar yönünden kesin hüküm niteliği taşımaz Ayrıca senedin iptali için davacılara mehil verilmesi usule aykırıdır. Zira Kadastro Hakimi kendi görevine giren bir konuyu başka mercilere aktaramaz. Öte yandan, tapusuz taşınmazların bağışı veya taksimi her türlü delille kanıtlanabilir.
Bu nedenle öncelikle Davalı Cemal'e iktisap sebepleri açıklattırılmalı, Muvafakat nameyi düzenleyen azalar ve tanıklar dinlenmeli, imzalar üzerinde inceleme yaptırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 25,27, 30)
(818s.BK.m.234)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 4622, 4648, 5066 parsel sayılı 80500, 26300, 31200 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malikaneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmişlerdir. Davacı Osman tarafından davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parseller tutanakları ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli parsellerin davalılardan Cemal adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Osman mirasçıları, davalı Esme ve arkadaşları ile Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, kesin hüküm taraflar yönünden bağlayıcı olduğuna ve iktisap şartlarının oluştuğu sabit bulunduğuna göre davalı Hazinenin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi İle hükmün ONANMASINA,
2- Davacı Osman mirasçıları Mustafa ve arkadaşları ile davalı Esme ve arkadaşlarının temyiz itirazlarına gelince; Çekişmeli parsellerin öncesinin tarafların ortak kök miras bırakanları Ömer'den kaldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraftar arasındaki uyuşmazlık, malik Ömer'in bu taşınmazları torunu bulunan Cemal'e bağışlayıp bağışlamadığı veya terekesinin paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşılmış ise davalıya düşüp düşmediği konusundadır. Davalı Cemal tescil ilamı ile oluşan tapu kayıtlarına dayanmıştır. Tescil davasına Ömer'in bütün diğer mirasçıları katılmamıştır. Bu nedenle tescil ilamı Ömer mirasçıları yönünden kesin hüküm niteliği taşımamaktadır. Davalı tescil dosyasında bulunan ve muvafakat name başlığını taşıyan 16.5.1963 tarihli beyana dayanmıştır. Bu senedin geçerli olup olmadığını hadise şeklinde Kadastro Hakimi'nin incelemesi gerekir. Senedin iptali için davacılara mehil verilmesi usule aykırıdır. Kadastro Hakimi kendi görevine giren bir konuyu başka mercilere aktaramaz. Öte yandan, tapusuz taşınmazların bağışı veya taksiminin her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Bu nedenle öncelikle davalı Cemal'e iktisap sebeplen açıklattırılmalı, savunması doğrultusunda bildirdiği ve bildireceği tüm deliller toplanmalıdır. Davanın niteliğine göre ispat külfeti davalı Cemal'e düşer. iştirak halinde mülkiyette mirasçıların iştirakçiler lehine beyan ve kabulü de sonuç doğurur. Bu itibarla muvafakat nameyi düzenleyen azalar ile tanıklar da dinlenmeli, imzalar yönünden usulen inceleme de yaptırılarak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 2.4.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.